Bu seçimlerden sonraki ilk yazımızda söylediklerimizin arkasındayız.
-  Bu seçimlerde Türk milleti kazançlı çıkmıştır.
-  AKP bilimsel olarak beklenilenin çok üstünde başarılı sonuç almıştır.
-  AKP'nin yanlışları ve ihanetleri henüz daha tam olarak sandığa yansımamıştır. Bu yanlışlar ve ihanetler ana hatları ile ve rakamlarla şunlardır.
 Altının bir gramı 18 TL den 100 TL ye çıkmıştır.
 Asgari ücretlilerin ücretleri 10 çeyrek altın iken 6 çeyrek altına gerilemiştir.
Hazinemizin altın alım gücü 7.340 kg dan 4.836 kg a gerilemiştir.
Bütün dövizler %100 değer kazanmıştır. Türk lirasının değeri altına göre %650 Benzine göre %300 düşmüştür. Bu ağır tabloyu fark eden Türk milleti AKP ye güçlü bir yumruk atmıştır. Şimdi gelelim yeni hükümete ve yeni hükümetimizin programına
Koalisyon ihtimalleri
1-    AKP+ CHP koalisyonu
2-    AKP+ MHP koalisyonu
3-    AKP+HDP koalisyonu
4-    CHP+MHP+HDP koalisyonu
5-    AKP+CHP+MHP+HDP= Meclis Hükümeti
Yeni seçilen TBMM den başka bir hükümet formülü yok. Şimdi AKP yönetim dönemi için bu güne kadar yaptığımız temel tespitimizi tekrar yazalım:
AKP Atatürk ilkelerine, bilime, Anayasamıza, dinimizin esaslarına, tarihimizdeki mücadelelere uymamış, muhalefetin, bilim adamlarının, hukuk adamlarının görüşlerini alarak demokratik yöntemle karar oluşturma yerine bir kişinin akıl kapasitesiyle hareket etmiştir.
Şimdi kurulacak hükümette de aynı yola girilirse Türk milleti daha büyük yumruklarını kullanmak zorunda kalacaktır. Hep yazıyoruz. “ Dâhili ve harici bedhahlar” diye ama siyasetimizde seçimlerimizde hükümet kurmalarımızda bu söze dikkat edip değer vermiyoruz.BU nedenle dişardan gelen veya dışardan görevlendirilen dahildeki bedhalardan gelecek tekjlifler karşı daima uyanık olmak zorundayız.
Yeni TBMM nin kuracağı hükümetler yenileme ( Tamir/onarım/yenileme) hükümetidir. Doğal olarak AKP ve onların orta Çağ zihniyeti + Haçlı tezlerine dayalı gaflet ve dalaletle uygulama yolundan dönecek hükümetlerdir. Bu nedenle işin doğası gereği AKP hükümette olmamalıdır. O zaman seçeneklere baktığımızda elimizde iki seçenek kalmaktadır.
1.     Seçenek: CHP+MHP+HDP
2.     Seçenek TBMM hükümeti. Başka seçenek yok.
Yukarıda yazdık. AKP döneminde Anayasaya uyulmamış bilim Çin’de bile olsa gidip alınmamıştır. Yıkılım da bu nedenlerle meydana gelmiştir. Kurulacak hükümet restorasyon Hükümeti olacağından Anayasaya ve bilime dönülecek bir programla Türk milletinin önüne çıkmalıdır.
 Anayasamızın 166. Maddesi, zamların her türlüsünü yasak etmiştir. Zamları önlemenin yolu da paranın değerinin korunmasından geçer. Para değerinin korunması için bilime ve Atatürk ilkelerine göre “Bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve denk olması gerekir. 14 Mayıs 1950 de başlayan açık bütçe gaflet ve ihanetleri her dönemde artarak devam ettirilmiştir. Bu günkü acılarımızın yokluklarımızın kardeş kavgalarımızın temel nedeni budur. Oysa Türk Milleti bu seçimlerde bu temel gaflet ve ihanete hayır demiştir.
Milletimizin verdiği karara göre; yukarıdaki hükümet formüllerinden hangisi olursa olsun DENK bütçe ve laik eğitime yeniden dönüleceğini programına almayan hükümet anayasaya ve milli iradeye uygun bir hükümet olmaz. Açık bütçelere devam edersek dâhili ve harici bedhahların programlarına uygun olarak Türkiye Cumhuriyetinin yıkılmasını önleyemeyiz. Bunu ben mi söylüyorum hayır bakın kimler söylemiş bunun böyle olacağını
Enflasyon böyle devam ederse Cumhuriyetimizi korumak için güçlük çekeriz. 
Mesut Yılmaz. 
Enflasyon hırsızlıktır resmi hırsızlıktır. Deniz Baykal
Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatından düşürerek 1952 sonbaharı başlarında memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz. İsmet İnönü
Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve denk olmasıdır. Atatürk.
Atatürk’ümüzün ve Anayasamızın emirleri ile DENK bütçe yapacak ve laik eğitime dönecek bir hükümeti istemek ve beklemek Türk milletinin hakkı ve yegâne isteğidir. Başarılar dilenir.