Devamı...

Küçüktün, altını ıslattın ağlamıştın, yine karnın acıktığında ağlamıştın

Uykun kaçtığında yine ağlamıştın gece gündüz hiç erinmedin çekinmeden, uykularımın an tatlı anlarında, gecenin geç saatleri demeden sabahlara kadar beşini sallayan annen seni tam bu saatte doğurmuştu.

Peki sen bir evlat olarak bunları bana nasıl söylersin evladım der?

Tabi ki iş, işten geçer ve artık yapılacak hiçbir şey yoktur evladın annesine karşı yapmış olduğu nankörlüğü sayesinde annenin gönlü kırılmış paramparça olmuştur.

Bir annenin takdir edileceği yerde onun yerilmesi, Ona nankörlük edilmesi ne kadar acı bir durumdur.

Bir evlat olarak takdir edebilmek, görebilmek, anlayabilmek ve değerini verebilmektir, anne babanın bunca yaptığı iyiliğin karşılığında ayaklarına turap olmak bu anlamda bir üstünlüktür, güzel bir erdemdir, anne babanın hakkını bir evlat olarak onlara iade etmektir

Takdir edilmek, mutluluktur, seviştir, umuttur, sizi anlayan ve değerinizi bilen birilerinin olması hayatı yaşamaya değer kılan bir güzelliktir.

Hangimiz istemeyiz yaptıklarımızın tam olarak karşılığını görmeyi?

Hangimiz istemeyiz sahip olduğumuz değerleri gören, bilen ve değerlendiren birilerinin olmasını?

Bin bir emekle yetiştirdiğimiz evlatlarımız tarafından hürmet görmek ve el üstünde tutulmayı kim istemez ki ?

Gerçekten hayatı yaşanmaz hale getiren körlükler, nankörlükler değil midir?

Bütün bunları göz önüne getirerek Allah Teala ile olan ilişkimizi düşünelim.

Birçok ayet-i kerimede “Onlar Allah’ı hakkıyla takdir etmediler” buyurulur.

Ya Kur’an-ı Kerim de yüce Allah anne babaya karşı bir evladın her ne olursa olsun,öf bile demesini yasaklamıyor mu ?

Son zamanlarda çocukların annesinin hürmeten anne yerine ANİŞŞŞ..

Babasınada BABİŞŞŞ Diye hitap etmektedirler, bu ne büyük saygısızlık ve aymazlıktır.

Hele bir evlat babasının ve annesinin ihtiyarlamasını fırsat bilerek, onları sığınma evlerini terk etmeleri ayıp ve günahtır.

Bazı evlatlar da yanında kalan anne babalarına karşı tutum ve davranışlarında ,hattı aşarak çok saygısız davranmaktadırlar.

Şu ayağımızın altından çekil git Allahın belası, geri zekalı, beyni sulanmış, koca kafalı gibi kelimeleride kullananlar yok değiller.

Bir anne baba, beş evladını, her türlü fedakarlık yaparak,saçını okşayarak bir evin içerisine sığdırıp büyüttüğü evlatlarının, yanına ihtiyarladığında neden sığmammaktadır onlara sokağa sahipsizliğe terk etmektedirler, çok yazık ve günah değil midir?

Gerçekten günümüzde bu durum yürekleri burkan, işler acısı bir olaydır.

Bir insanın hayatı boyunca en mutlu olduğu an, anne baba ve kardeşleri yaşadığı andır.

Onların kıymetini bilin, Allah’tan başka bir şey istemeyin yeter.

Hayırlı bir evlat için,        Annenin duası, babanın gölgesi yeter.

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ