47 yıl sonra yüzde 38’e yakın oy alınmış, ilk kez AKP ikinciliğe düşmüş ve yerel seçimlerden bu yana yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında CHP hep birinci görünürken yenilmezlik miti sona eren AKP hep CHP’nin ardından ikinci olurken; CHP iç siyasetinde ‘kazan kaynıyor’ görüntüsü vermeye çalışmak da neyin nesidir!.

CHP’de ‘yönetim sorunu varmış’ görüntüsü vermeye çalışan önceki yönetenlerin gayretlerinden önce kamuoyuna yansıyan bazı araştırma sonuçlarına bakalım.

Cumhuriyet Halk Partisi Eylül ayında açıklanan 12 anketin 11’inde yüzde 30’un üzerinde oy aldı.

SONAR’ın 3.146 kişi ile gerçekleştirdiği Eylül 2028 Türkiye Seçim Anketine göre CHP yüzde 36.6, AKP 25.1, MHP 10.5, DEM 9.3, İYİP 6.7, ZP 5.7, YRP 4.3, DİĞER 1.8.

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün Ekim ayındaki, bugün bir milletvekili genel seçimi olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz (kararsızlar dağıtıldıktan sonra)?

CHP yüzde 32.7, AKP 28.9, MHP 11.7, DEM 8.3, ZP 4.7, YRP 3.7, İYİP 3.6, YAVUZ AĞIRALİOĞLU 2, TİP 2, DİĞER 2.2.

Eylül ayı AKSOY, ALF, AREA, METROPOL, ORC, ÖZDEMİR, SAROS, SERAR, YÖNEYLEM, 9 anket ortalamasına göre CHP yüzde 32.1, AKP 30, MHP 9.9, DEM 9.8, YRP 4.8, İYİP 4, ZP 4, TİP 1.8, DİĞER 3.3.

Bu verilerden sonra AKP’den daha çok CHP içindeki tartışmalar özellikle CHP 7. Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yakın çevresinin verdiği mesajlar Özgür Özel CHP’sini zorlamaktadır.

Özgür Özel bakanlığındaki CHP yönetimi yerel seçimlerde yakaladığı moral üstünlüğünü parti içinden yükselen itirazlar nedeniyle sürdürmekte zorlanırken, meramını yeterince ifade edememektedir. Mesela yerel seçimlerden sonra birinci olan partinin genel başkanı olarak cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesini, yerel seçimlerde seçmene ‘sarı kart’ gösterin ‘bu bir genel seçim değil’ dedim anlayışıyla ‘erken seçim istememe’ anlayışını, Meclis açılışında ‘ayağa kalkma’ stratejisini tam olarak anlatabildiği söylenemez.

Oysa her birinin kendi içinde tutarlılığı var gibi gözükse de…

Gelinen noktada Özgür Özel iktidar seçim sürecinde çalışana, çiftçiye, esnafa, emekliye verdiği sözleri tutmamıştır, geçim sorunu artmıştır ‘geçim yoksa seçim vardır’ demektedir. Anlatılamayan bir başka konu ise Erdoğan Meclis’e geldiğinde ayağa kalkma konusu. Oysa CHP geniş kitlelerin baktığı gibi ‘makama saygı’ çerçevesinde ayağa kalkmış ama Meclis’ten giderken ayağa kalkmamıştır.

Ayağa kalkma üzerinden sert eleştiriler yöneltenler girişte ayağa kalkmayı konuşurken giderken ayağa kalkmamayı hiç konuşmamaktadır. CHP’nin burada vermek istediği mesaj ‘’ben sana cumhurbaşkanı olarak saygı gösteriyorum ama sen cumhurbaşkanı gibi değil, parti genel başkanı gibi konuştuğun, tüm toplumu değil sadece kendi seçmen kitleni hedef aldığın için ayağa kalkmıyorum’’ mesajını kamuoyuna anlatabilmiş değildir.

Özgür Özel CHP’sini, AKP değil, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu zorlamaktadır. Kemal Bey Özgür Özel’in her açıklamasına karşı görüş açıklamakta, sıkça çıktığı TV programlarında ve sosyal medya üzerinden Özgür Özel’in her eylemine cevap vermektedir.

Sözcü TV’de İpek Özbey ‘’siz Özgür Beye çok mu kızgınsınız’’ sorusuna ‘’yok hayır. Başarılı bir grup başkanvekiliydi’’ dedikten sonra İpek Özbey tekrar ‘’başarılı bir genel başkan değil mi’’ sorusuna ‘’e daha yeni… umarım tüm bunların farkına varır’’ diyerek.

Özgür Özel’in genel başkanlığını kabullenmekte zorlandığı gibi, yerel seçim başarısını da görmezden gelmektedir, Kemal bey.

Kemal Beyin aksine, METROPOL TÜRKİYENİN NABZI (NİSAN, MAYIS, HAZİRAN, TEMMUZ, AĞUSTOS/2024) LİDERLERİN GÖREV ONAYI araştırmasına göre Erdoğan karşısında:

Özgür Özel Nisan yüzde 45,6, Mayıs 54,9, Haziran 48,2, Temmuz 52,5, Ağustos 43,3

R.T. Erdoğan Nisan 41,0, Mayıs 39,6, Haziran 43,9, Temmuz 38,1, Ağustos 41,8’dir.

Kemal Beyin ‘’ayağa kalkma’’ eleştirileri karşısında ‘’Erdoğan’a direneceksek ayağa kalkma ya da kalkmama ile değil dokunulmazlık oylamasında oylamaya katılmayarak direnecektik’’ diyen Özgür Özel, Kemal Beyin ‘’anayasaya karşı olsa bile dokunulmazlıklara evet diyeceğiz’’ diyerek dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet demesinin ne kadar yanlış olduğunu dile getirmektedir.

Meclis açılışında ayağa kalkmayan milletvekillerinin partide ikili bir yapı görüntüsüyle birlikte olağanüstü kurultay hazırlıklarının yoğun olarak sürdürüldüğü, yakında imza sürecinin başlatılacağı iddiasıyla delegeler üzerinde çalışmalar yapılması, CHP’de hareketli bir dönemin başlayacağını göstermektedir.

Bütün bunlara ilave olarak Kılıçdaroğlu’na tahsis edilen makam araçları ve korumalarının yemek paralarının genel merkez tarafından ödenmediği iddiaları CHP içindeki genel başkanlık yarışının bitmediğini; CHP’yi sıcak günlerin beklediğini göstermektedir.

CHP’nin tek rakibi; yine CHP’dir!