Önceki yazılarımızın birinde yazmıştık. Andre Gide ünlü bir Fransız yazarıdır. Onun çok güzel sözleri vardır. Tanrı için söyledikleri unutulmazdır.
Tanrıyı kabul etmemek sanıldığı kadar kolay değildir.
Tanrı’yı başka yerde arama.
Biz de bu sözlerden esinlenerek diyoruz ki.
Hükümet kurmak sanıldığı kadar kolay değildir.
Hükümeti Anayasadan başka yerde arama.
Hükümet kurmayı Anayasadan başka bir yerde ararsak ve kurarsak olmaz.14 Mayıs 1950 den sonra kurulan tüm hükümetler anayasaya göre kurulmamışlardır. Ya neye göre kurulmuşlardır. Bizi yutmak isteyen harici bedhahların isteklerine göre bir kısım dâhili bedhahlarca kurulmuşlardır. Bu da nereden çıktı der gibisiniz. Bunlar hiçbir yerden çıkmadı. 14 Mayıs 1950 den sonra seçilen TBMM leri ve kurulan bütün hükümetler Türk milletini ezmişlerdir. Eğitimini bozmuşlardır. Borçlarını arttırmışlardır. Geleceğini karartmışlardır da oradan çıktı. Bu nedenle 14 Mayıs 1950 den sonra gelen hükümetlerin hiç birisi Türk toplumunu Anayasanın istediği düzeye çıkaramamıştır. O halde Anayasa bir göz atalım
Devletin temel amaç ve görevleri Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak kişilerin ve toplumun refah huzur ve mutluluğunu sağlamak kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.Anayasa madde 5
Herkes düşünce ve kanatlarını söz yazı veya resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Anayasa made26
Ekonomik sosyal ve kültürel kalkınmayı……planlamak bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak devletin görevidir…. planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı ve fiyatlarda istikrar…….sağlayıcı tedbirler ön görülür. Anayasa Madde166
Bu maddeleri, kime okutursanız okutun nasıl okutursanız okutun isterse tersinden okutun burada yazılanlar şunlardır
Türk milletini devlet eliyle soyan iflasa sürükleyen açık bütçeler yapılamaz.
İsraflar seyahatlerde su gibi para harcanamaz. Çünkü Anayasamız “Milli tasarrufu” emretmektedir. Bu maddelere göre ardı arkası kesilmeyen iç ve dış gezilerde su gibi para harcanamaz. Her biri birer saray yavrusu olan bakanlık binaları ve bir saray olduğu açık olan Başkanlık sarayları yaptırılamaz.. Anayasal ilke olan” Milli tasarruf ve “temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya” ilkesine ters düşer. 1982 Anayasasında yer alan bu hükümler Türk milletinin %92 oyu ile Anayasaya yazılmıştır. Bu ilkelere uymayan hükümetler Türk milleti tarafından 1991 den bu yana sürekli olarak değiştirilmiştir. AKP iktidarı da son seçimlerde de bu nedenle değiştirilmiştir. Şimdi kurulması milletimizce emredilsen koalisyon hükümetinin yolu ve programı Anayasada belirlenen yol ve program olma mecburiyeti vardır. DENK bütçeye, laik eğitime ve mili tasarruf ilkelerine dönmek.
Bir kısa istatistikle yaşadığımız faciayı açıklayalım. 2003 te AKP iktidarı devraldığı zaman bütçemiz 100. Milyar idi. Her yıl %5 kalkınsak 12 yılda %60 eder. Yani bu yıl bütçemiz 160 milyar olabilir. Oysa bizim 2015 te bütçemizin giderleri 464 milyardır. Peki, bu para nereden gelmiştir. Hiçbir yerden gelmemiştir. Paramız para basılarak sulandırılmış ve değeri düşürülmüştür. Borçlarımız arttırılmıştır. Bunun sonunda maaşlarımız %50 küçülmüştür. Millet fakru zarurete sürüklenmiştir. Bu felaket bize TBMM açık bütçeler kabul edilerek, açık bütçeler de Cumhurbaşkanlarınca onaylanarak yaşatılmıştır. Ramazan sofrasını kuramayan ve açık bütçelerle tam manasıyla iflasa sürüklenen Türk milletine bir nefes aldırın. Denk bütçe yapacağız açık bütçelere tövbe deyin günah olmaz.
Yeni seçilen TBMM DENK bütçeye ve laik eğitime veya devrim kanunlarındaki adı ile ” tevhit-i Tedrisat “a dönmek zorundadır. Kurulacak koalisyonlar Anayasal temel ilkeleri programlarına almak zorundadırlar. Çünkü Anayasamızın emri budur. Denk bütçeye, düşüncenin açıklanmasına ve Tevhit-i Tedrisata programında yer vermeyen hükümetler kurmak Anayasamızı ihlaldir ve Milli iradeye uygun değildir. Hangi aldatma vasıtasını kullanırsak kullanalım Milletin parasının değerini düşüren çağdaş eğitimi, milletimizden esirgeyen ve Türk milletini ezen hükümetler asla ve asla kendilerini bekleyen akıbetten kurtulamazlar.
Dost acı söyler.