Türkiye’de hala eğitim ve öğretim gün sayısı 185 gün dolaylarındadır. Bu sayı bazı yıllar zorunlu sebeplerle daha da düşmekte (kar tatili ve v.b.); oysa gelişkin ülkelerde bu sayı 210 -220 gün dolaylarındadır. Yasal olarak tatil olan cumartesi günlerini de eğitim öğretim yılına dahil edebilirsek (M.E.B. ait eğitim ve öğretim müfredat için; yasal değişiklik yaparak) bu sorunu çözebiliriz. O zaman yetişen her öğrenci fevkalade önemli boyutta yetişecek; zaman azlığı nedeniyle programın tamamını alamama gibi bir durumla karşı karşıya gelmeyecektir. Bu işi cumartesi günlerini dahil etmeden süreyi eylül başı; haziran sonu şekline getirerek yaparsak; bu durum Türkiye’nin şartlarına uygun değildir. Çünkü özellikle çalışabilme yaşında olan genç çocuklar; ailelerine evde, dükkanda, tarım alanlarında, çeşitli iş yerlerinde çalışarak hem iş eğitimi alıyorlar, hem de ailelerine yardımcı oluyorlar. Dolasıyla yasal değişiklik yaparak cumartesi günlerini de eğitim ve öğretime katarsak sorunu çözeriz.
Diğer yandan eğitim programlarında mutlaka Cumhuriyet Tarihi ile ilgili konular yeterince programlara koyulmalı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve kurulmasını yönlendiren Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve diğer Türk Devlet Adamları yeterince bahsedilerek; genç nesillere konu kavratılmalı ve yetişecek yeni nesiller Atatürkçülük hakkında yeterince bilgiye sahip olmalıdır.
Bir diğer konu ise eğitim ve öğretim programlarındaki konuların mutlaka görerek öğrenme, deneyleyerek öğrenme, tekrarlayarak öğrenme, araştırarak öğrenme (tekil öğrenci bazında) ; kitap hazırlama durumunda olan MEB; o dersle ilgili Dünya’daki son gelişmeleri de takip edilerek; ilave yeni konular koyulması gerekiyorsa mutlaka koyulmalı; öğrenci en son gelişmelere göre okuduğu sınıfa ve bölüme ait bilgilerle donatılmalıdır. Örneğin matematikte Dünyada bazı yeni problemler, ve bunların değişik çözümleri ortaya koyuldu ise Müfredata uygun sınıf ve bölümlerde MEB'ce kitaplara yansıtılmalıdır.