Yazımızın başlığını biraz daha açarsak; Demokrasilerde meşruiyet sandıklardadır. Sandığın içine oy atacak vatandaşların vicdanları bilgilerini, yurtseverliklerini, geçmişteki deneyimlerini toplayarak bir karar vermeleri ve bu kararlarını hiçbir baskı ve korku olmaksızın sandığa yansıtmaları ve sandığa yansıyan bu kararların da sayım hileleri ile değişmemesidir. NOKTA.
İşte buna itiraz olmaz. Ama bu gerçek hayatta böyle midir. Kocaman bir hayır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul belediyesi seçimlerinden beri sandığın güvenliğinin müdahalelere uğradığına dair haberler az da olsa vardır. Biz AKP yönetimine şunu anlatamadık. Kimse anlatamadı. Türk lirasının değerini ezerseniz sandığı da ezersiniz. İktidarınızı da ezersiniz. Sandık güvenliğini de ezersiniz. Türk hazinesinin gücünü kuvvetini kırarsanız polisinde güvenlik güçlerinin de adliyenin de gücünü kırmış olursunuz. Bir ülkede altın döviz fiyatlarının yükselmesi önlenemiyorsa sandık güvenliğini önleyen olaylar da önlenemez. CHP genel başkanı ve CHP yöneticilerinin sandık güvenliğini korumak adına yaptıkları bu bakımdan eksiktir. Çünkü sandık güvenliğini bozan şey Türk lirasının güvenliğinin bozulmasıdır. Türk lirası güvenini kaybedince Türk polisi de adliyesi de güvenlik içinde olamaz. Para değerini kaybeden yerlerde ulusların hükümetlerine de güveni kalmaz. Peki bu gerçeği kim söylüyor. Bakalım kim söylüyor.
“ Altın ve döviz fiyatlarının daima yükselme istikametinden bir türlü ayrılamaması iktisaden zayıf tabakaların her gün biraz daha sefalete uğraması hükümete itimadı kıran başlıca amillerdir İsmet İnönü. (*)
İsmet İnönü bu sözle de yetinmemiş. Enflasyonun Türk milletini tam manasıyla iflasa sürüklediğini kesin bir dille söylemiştir. İşte İsmet İnönü’nün TBMM 1957 de Menderes Hükümeti programını eleştirirken söyledikleri: “ Enflasyon politikası daha iktidarın ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 sonbaharı başlarında memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.” (*) O gün bu tartışmalar yaşanırken. Dolar henüz 9 TL idi. Bu gün itibari ile bir ABD doları 3.950.000 TL yi bile aşmıştır. Yani bu gün Türk milleti İnönü’nün kesin tespitlerine göre “ Tam manasıyla iflastadır” Bu acı tablo Açık Bütçelerin getirdiği tablodur. Giderecek tek ilaç ise “ DENK bütçedir” NOKTA.
CHP genel başkanımızın ve diğer CHP yöneticilerinin istedikleri sandık güvenliği bu gidişle sağlanamaz. Çünkü Türk parasının güvenliğinin sağlanamadığı ve tam manasıyla Türkiye Cumhuriyetinin iflas ettirildiği bir yerdeyiz. Sandığa tecavüzü önlemek istiyorsak derhal DENK bütçe yapmalıyız. Laik eğitime dönmeliyiz. Çünkü gittiğimiz yol Türk milletini haçlılara kolay yutulacak lokma haline getirme yoludur. Bu yolda sandık güvenliği sağlanamaz. Muhalefette iken dahi Güvenli bir sandıkla gelmeyen AKP iktidarı bu gün iktidarda iken güvenli bir sandıkla iktidarı terk etmez. İttifak kanununun özü de budur. AKP iktidardan gitmemenin yolunu yasalarda aramaktadır. Muhalefet de Türk Milleti de esas yanlışın açık bütçelerde olduğunu görmelidir. Müslümanlar bilime inanan insanlardır. En büyük Müslüman yüce peygamberimiz. “ Bilim Çin’de bile olsa gidin alın” Hadis-i Şerifini bize bahşetmiştir. Bununla da yetinmemiş.” “ beşikten mezara bilim okuyun” Hadis-i Şerifini de bahşetmiştir. Bilimden ayrılmak dinden de kopmak demektir. 1600-1920 arasında haçlılarla dahili bedhahların Türk milletine ihanetlerinin özü de budur. Bu yola siyasi dilde “Vatan hainliğine giden yol” denilir. Ama biline ki hiçbir akım hiçbir grup hiçbir tarikat Türk milletinin bütününü her karış toprağını şehit kanları ile suladıktan sonra kurduğu Türkiye Cumhuriyetine ihanet yolunda birleştiremez. Bu cümlemizi daha açık seçik yazarsak denilir ki: Türk milleti yüce peygamberimizin ve ebedi başkomutanımızın yolundan caydırılarak haçlılara köle yapılması yoluna ( SEVR) yoluna yeniden sokulamaz. Buna tevessül edenler hangi maskeyi takarlarsa taksınlar arkalarında kimler olursa olsun Türk milleti tarafından görevden alınacaklardır. Bunun uzatması ve kurtuluşu yoktur. Nitekim Türk milleti bunu 7 hazıran2014 seçimlerinde başarmıştır Ama sonradan yapılan hileler ve operasyonlar sadece ve sadece işi biraz daha uzatmıştır. Türk milleti yaralıdır. Türk milleti fakru zaruret içinde harap ve bitaptır. Ancak unutulmasın ki Türk milleti bilimin yüce peygamberimizin ve ebedi başkomutanımızın emrindedir. Bu yolda düşman paralarını yükseltmek Türk parasını ezerek Türk milletini de ezmek şeklinde yasal ve meşru bir gaflet ve dalalet siyaseti yoktur Başarılar dilenir.