Değerli okurlarım başlığı görüpte hemen celellenmeyin.Yazıyı okuduktan sonra istediğiniz yerde görüş alışverişi yapabiliriz.
Sayın başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın PKK terör örgütü ile görüşen şerefsizdir.Bunu ispat edemeyende şerefsizdir demesi bir yana hükümetin ikinci adamı başbakan yardımcısı Bülent ARINÇ’ın biz hükümet olarak PKK terör örgütü ile görüşecek kadar namussuz değiliz demesi de önem arz etmemektedir.Bu iki deyim veya bu iki tümleçler grubu sahiplerine aittir.Bizi ilgilendiren kısmı Türkiye Cumhuriyeti misaki milli sınırları içerisinde kan akmamasıdır.Ancak bundan bir süre önce siz değerli okurlarıma bölücü ve ayırıcı terör örgütünün asıl amacının ne olduğunu izah ederken şöyle bir cümle kullanmıştım:Kahpe PKK “yaptıkları kanlı saldırılarla siyasi taleplerini Türkiye Cumhuriyetine ve ulusumuza dayatacaktır.Bölücü örgütün ardındaki emperyalist güçlerin amacıda Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında baskılara boyun eğmiş Türkiye Cumhuriyeti’ni başkalaştırmaktır.”
Bölücü PKK militanlarının saldırıları devletimizin varlığına yönelik olduğu apaçık ortadadır.Doğrudur.Ulus olarak sıkıntılı ve zorlu bir süreçten geçmekteyiz.Ancak unutulmamalıdır ki Türkler var olduğu tarih süreci içerisinde türlü badereler atlatmışlardır.Esaret altında yaşamlarını idame edemeyen Türkler bu baderelerin üstesinden gelerek zorlukları da aşmışlardır.
Mit Müsteşarlığının OSLO görüşmeleri deşifre olduktan sonra yurt içinde PKK ile açık açık görüşmeye başlanılmış olması zayıflık unsuru olarak görülüyorsa da önemli bir adımdır diyebiliriz.Ben PKK ile mücadele etmiş biri olarak bu adımları destekliyorum.Ancak adımlar atılırken Türkiye’de Kürtçülük oyununun oynanmaması gerekir.Türkiye de terör sorunu vardır.Kürt sorunu yoktur.Lugatımıza bu iktidar sayesinde Kürt Sorununu soktuk.Onada peki.Ancak bu sorunu çözerken Abdullah ÖCALAN ve yandaşlarının isteklerine dikkat edilmesi gerekir.Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir özerklik yapılması veya dış ilişkiler türklere iç ilişkiler kürtlere ait bir yönetim yapısı ortaya çıksın denmesi BOP’un gereğidir.Bu emperyalist devletlerin işine gelmektedir.
Devletin kocaman kocaman memurları Apo’nun ayağına giderken Apo’ya sen veya lan diye hitap etmiyorlar herhalde.Otuzbin asker,polis,çocuk katili Apdullah ÖCALAN’a kürt lideri olduğu kabul edilerek OSLO görüşmelerinde olduğu gibi sayın diye hitap ediyorlar.Benimde bu barışta bir tuzum olsun.Ben sayın demişim çok mu??!!
Değerli okurlarım başbakanın barış zordur;ancak savaş kolaydır deyimine aynen katılıyorum.Fakat barış yaparken eldeki bulguruda teslim etmeyelim..
GÜNÜN SÖZÜ: “Apo İle Anlaşmak Fırtınalı Bir Havada Donsuz Gezmeye Benzer..”