Son Günlerin Eğrilikleri

Genel Durum ve  Gidişatımız  

Deveye sormuşlar neden sırtın eğri diye. O da hepimizin bildiği tarihi bir cevap vermiştir. NEREM DOĞRU Kİ? Bu günleri bundan yani deveden daha iyi ifade edecek bir deyim de yok: 

Meselemiz bütçe açıkları eğitimin yok denecek kadar hiçliğe doğru gitmesi. Hani o meşhur ünlü bir şairimizin ünlü bir dizesi var ya işte o. 

Bir öyle şaşılası
dünya ki burası,
balıklar kahve içerken
çocuklar süt bulamıyor.
İnsanları sözle besliyorlar,
domuzları patatesle...Nazım Hikmet  

İşte bu günlerimiz öyle günlerimiz.  

İki yıl sonra uzaya uydu atacağız  

İki yıl sonra hava taksileri semalarımızda olacak.  

İnsansız hava araçlarının lideri olacağız. 

Bütçelerimizde cari açık hiç kalmayacak. Bütçe açıklarını özel timler kurarak yok edeceğiz. 

Paramız çok değerlenecek. 

PANDEMİDE dünya örnek olacak başarılar elde ettik.  

Dünya bizi kıskanmayı sürdürecek vs. gibi sözler insanları beslemek içindir. Ha diyeceksiniz ki peki ama domuzları….Domuzlar ise bütçe açıkları  ve borç atıkları ile beslensinler. 

Bir çatlak ses çıkıyor. Tümden üstüne çullanıyoruz. 

Artık Türkiye’de “ Ne mutlu türküm diyene yasak. Türküm, doğruyum, çalışkanım ilkem büyüklerimi saymak küçüklerin sevmek demek yasak.” KİM YASAKLAMIŞ Hükumetimiz.. Kim buna onay vermiş Danıştay’ımız. Kadı ve annem hikayesidir bu. 

Hele hele DENK bütçe demek yapmak önermek ve davalar açmak da yasak. Çünkü DENK bütçeleri Türk milletinin başına bela eden adam dinsizlerin başıdır. Kurduğu Cumhuriyet ise dinsiz Cumhuriyettir. Anayasamızda Dini İslam’dır yazılı iken bu kadar güzel Anayasa hükmünü de kaldırmıştır. Oradan o ibare kalkınca da biz olduk dinsiz. Dinsiz olduk ne demektir. Dinsiz olmak iyi bir şey değildir. Sen Müslümanlığını kaybedersen yalancı olursun , hırsız olursun dolandırıcı olursun evrakta sahtecilik yaparsın vs. 

Siz derseniz ki bu işlerin başı açık bütçedir DENK bütçeye dönelim. Yanlışın yanlışı bir yola girersiniz. Biz kurtaracak açık bütçedir.  

“ Bilim Çin’de bile olsa gidin alın diyen kim? Yüce Peygamberimiz.  

Beşikten mezara bilim okuyun diyen kim? Yine yüce Peygamberimiz.  

Biz de AB den ve ABD den açık Bütçeleri getirdik. Denk bütçeleri silip attık. Katrilyonlarca paramız oldu. 2. Cihan Savaşında İsmet Paşamızın çektirdiği parasızlıkları ve parasızlığın yarattığı kıtlıkları hiç unutmadık. Bir teneke hamsi 5 TL idi. 5 lira bulup hamsi bile alamıyorduk. Hamsimiz bile değer kazandı. Bu gün bir kilo hamsiyi 50.000.000 TL ye satıyoruz. Bolluk ve bereket içinde yüzüyoruz. İşte dünyanın bizi kıskandığı yere geldik.  Ancak, sadece şaka yaptık. 

Çanakkale Deniz Zaferinin 106. Yıldönümü 

Çanakkale  Deniz Zaferinin 106. Yıldönümünü iki gün evvel kutladık. Çanakkale bir savaş değil Haçlıların Türk milletine jenosit uyguladıkları bir tarih sürecidir. Bunu niye böyle yazıyoruz. Çünkü Haçlılar en modern gemilerle en modern toplarla en modern tüfeklerle ve iyi beslenmiş iyi eğitilmiş ordularla bize saldırdılar. Bizim ise ne topumuz ne doğru dürüst  Nusret Hariç gemimiz ne de düzgün bir piyade tüfeğimiz vardı. Savaş eşit veya eşite yakın güçler ve silahlar ile yapılır. Bizim onlara karşı  o şartlarda savaşmamız akıl almaz bir ölüm kalım  mücadelesidir. O mücadelede toplar için ATEŞ emri yok. Piyadeler için yere yat emri, yok. Ya ne var. Süngü tak ve hücum emri var.” Tarihe geçen bu emir de var.” Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” Çanakkale Savaşlarımız numaralanmamış bir haçlı seferidir. Bu seferi kazanan  Türk milleti 1600 yılından bu yana ihanete uğramıştı. Fabrikası okulu yoktu. %3 okur yazardı. O da Arap alfabesi ile. Okullarımız yoktu. Ziraat için aletlerimiz yoktu.  Haçlı planlarına göre Türk milletinin artık tarih sahnesinden silinme zamanı gelmişti. Ancak Lord Gurzon’un tarihe yüzyılda bir dahi gelir o dahi de Türk milletine nasıp oldu. Dediği Mustafa Kemal orada idi. Her şer de bir hayır vardır  derler ya Türk Milletinin Ebedi Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk bu insafsız ve dengesiz  Haçlı harekatının sonunda tarih sahnesine çıkmıştır. Ne Mutlu Türküm Diyene. 

 

HDP nin Kapatılması 

Anayasamızın 148. Maddesine göre “

” hükmü gereğince yazı yazılarak yayınlanamayacağından gazetemizin genel yayın müdürümü ateşe atmamak adına yazı yazmıyorum. Artık herkes anayasamıza uysun açık bütçelere son verilsin ve açık bütçelerin yol açtığı olumsuzluklar artık Türkiye’mizde sona ersin diyoruz.  

 

 

Bu haftanın sözü: Bütün Dünya dikkatli olsun. Türk milletine yeni bir kahramanlık fırsatı yaratmasınlar