TMMOB Maden Mühendisleri odası ve Türkiye Barolar Birliği ve TMMOB Maden Mühendisleri odası son saldırı nedeniyle birer bildiri yayınlamışlardır. Ama bu iki bildiride de terörün esas kaynağı Türk milletine açıklanmamıştır. Hükumet yetkililerimizin terörü lanetleyen ve hiçbir zaman terörün nedenlerine açıklık getirmeyen açıklamalarından söz bile edemiyoruz. Terör Türk milleti için artık varlık yokluk meselesi haline gelmiştir.
Ya terör bitecek ya da Türk Milleti bitecek noktasına gelinmiştir.
Doğuda yaşadığımız acılar ve son TSK servis araçlarına yapılan ve 28 görevlimizin şehit olduğu saldırı artık gözleri açmalı gerekli önlemler alınmalıdır. Bu bildirileri okuyan düşmanlarımız yollarına devam ederler. Çünkü bildirilerde terörün esas kaynağı açıklanmamıştır. Terörün esas kaynağı 14 Mayıs 1950 de başlayan karşı devrimin uyguladığı açık bütçeler ve laik eğitimi yok eden eğitim sistemidir. İkisi uygulanmış ve millet ve devlet tam manasıyla iflas etmiştir. Adalet iflas etmiştir. Eğitilmiş eleman yetiştirilememiştir. Hazinemiz iflasa sürüklenmiştir. Anarşi tavan yapmıştır. 28 Türk vatandaşı daha bir kalemde teröre şehit verilmiştir. Bu kadar ilgisiz düşüncelerle daha çok şehit vereceğimizi görmekten ötürü kahrolmamak elde değildir. 14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana birçok terör eylemleri yaşadık sıkıyönetimler uyguladık olağan üstü haller uyguladık hücre evleri bastık taradık. Darağaçları kurduk infazlar yaptık ama terörü bitirmek bir yana tavan yaptık. Bunun sebebini bir türlü açık bütçelerdir diyemedik demedik. AKP iktidarları süresinde:
Türk milletinin cebinden 345 katrilyon TL kanun zoru ile alınmıştır.
Bir gram altın 180.000.000 TL den 114.000.000 TL ye çıkmıştır.
Bir yabancı para 1.320.000 den 3.000.000 TL ye çıkmıştır.
Çeyrek altın 24.000.000 TL den 190.000.000 TL ye çıkmıştır.
2004 te 7.340.000 Kg Altın alma gücünde olan hazinemiz 2015 te 4.836.000 Kg altın alma gücüne düşürülmüştür.
Nüfusumuz ise 6 milyon artmıştır.
Terörü tavan yaptıran şey işte bunlardır. Bir de buna laik olmayan bilimsel temelden yoksun eğitimi eklerseniz işte terör deryasında kan deryasında kendinizi bulursunuz. Meselenin özü de budur.
Bakıyoruz bu kadar acı günler yaşayan memleketimizin yöneticilerinden aydınlarından siyasilerinden DENK bütçeye dönelim. Terör DENK Bütçe+ Laik eğitimle yenilir demiyor diyemiyor. Bunun anlaşılması neden bu kadar zor anlamakta güçlük çekmekteyiz. Atatürk ve İnönü bu konuda kesin direktifleri olan nadir devlet adamlarıdır. İşte direktifleri:
Bu günkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali Bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve denk olmasıdır. Atatürk(1)
Açık bir bütçenin sayısız sakıncalarını iyi bilen TBMM nin denk bütçe yönünde kesin karar sahibi bulunması devletin mali ve hatta genel politikası için büyük güvencedir. Atatürk(1)
Enflasyon politikası iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 sonbaharı başlarında memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz. İsmet İnönü (2)
Anayasamızın 5. 35. Ve 166 maddelerinin içeriği ve verdiği emirler de bunlardır. Ama biz bu tarihi ve bilimsel ilkelere 14 Mayıs 1950 den sonra arkamızı dönerek yürüyoruz. İşte mesele tarih ve bilime ihanetten kaynaklanmaktadır. Tarihe ve bilime dönmekten başka çare kalmamıştır. Gaflet ve dalaletin yollarında daha fazla yürüyemeyiz.
(1):Atatürkçülük 1. Kitap genelkurmay başkanlığı yayınları 1982 Ankara
(2) İsmet İnönü’nün TBMM de konuşmaları TBMM yayınları. 2. Cilt S243