Eyyy!!! Türk Milleti. Her ferdinin ayrı değeri yüceliği olan büyük Türk Milletini sevgi ve saygı ile kucaklarım. Açık bütçeler yakamızı bırakmadığı için bende açık bütçe yazıları yazmaktan 25 senedir kurtulamadın. Bağışlayın.

Yaptıkları icraatlar açısından dünyada 4 çeşit hükümet şekli bilinmektedir.
          1-              Vatandaşa zarar veren hükümetler,
2-      Vatandaşa faydalı hizmetler yapan ve vatandaşını destekleyen hükümetler,
3-      Vatandaşına ne zarar veren ne de onu destekleyen hükümetler,
4-      Düşmanla işbirliği yaparak düşmana hizmet eden hükümetler.

Vatandaşa zarar veren hükümetler bütçeleri açık hükümetlerdir. Bütçeleri açık olduğundan açıkların kapatılması için,

1-     Para basmak

2-     Borç almak

3-     Zam yapmak

4-     Mal mülk satmak gibi her biri diğerinden zararlı işler yapmak zorundadırlar. Kötülük ve ihanet kendilerinde değil onlara benimsetilen yanlış metotlardadır. Yani yöneticilerimiz 14 Mayıs 1950 den beri gaflettedirler. Biz de bu nedenle bıkmadan usanmadan bu yolun yani açık bütçe yolunun yanlış yol olduğunu harici bedhahların empoze ettikleri yol olduğunu yazıyoruz. Neden böyle yapıyoruz. Elimizden başka bir şey gelmiyor da ondan. Bu gün bu yazdıklarımı Türk milletine mektup olarak yazayım da belki böyle daha yararlı olur düşüncesindeyim.

Hepiniz artık çok iyi biliyorsunuz ki 14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana tüm hükümetlerin bütçeleri açık olduğundan birinci gruptan hükümetlerdir. Bu sözümüze müdahale dönemlerinde kurulan hükümetler de maalesef dâhildirler. Bu böyle iken; TÜSİAD Başkanı SayınHaluk Dinçer 11 Ocak 2015 tarihli Hürriyet gazetesine bir beyanat vermiş ve demiştir ki; Kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 30’lar seviyesinde. Bütçe açığı yüzde 1’lerdedir. Acaba bütçe açığı yüzde 2-3 seviyesine çıkarılsa oradan sağlanacak kaynak eğitime, Ar-Ge’ye ya da başka alanlara mı dağıtılsa diyoruz” dedi.

İşte bu beyanatı yeni yıl dolayısıyla değerlendirmek ve hem de Türk Milletine bir yeni yıl mesajı sunmak amacıyla bu haftaki yazımı mektup formunda yazmaya karar verdim. Beyanat özünde de yanlıştır. Değerlendirmesi de yanlıştır. Bu kadar bu konuları incelemiş irdelemiş devletin eski bir görevlisi olarak bu beyanat benim açımdan yeni yılda Türk Milleti için hayal kırıcı bir beyanat olmuştur. Bir defa bütçemizin %1, 2 veya 3 gibi oranlarda açık verdiği hayaldir. Sanıyorum hepinizin dikkatinden kaçmayan Capital adlı bir dergi vardır. O dergi bütçe açıklarını enflasyon rakamlarını döviz ve altın fiyatlarını açıklayan listeleri her sayısında yayınlamaktadır. Pratik olarak enflasyon yüzdesi bütçe açıklarının da yüzdesini verir. Uzatmayalım sözü bu rakamlar gerçek değildir. 2015 mali yılı bütçemizin resmi açığı 24 milyardır. Bütçenin büyüklüğü 400 milyardır. Bütçe açığımız kafadan %5 yapar. Bu görünen resmi durumdur yılsonunda bu değerler en az ikiye katlanacaktır.  1993 tarihinden alınarak bütçe açıkları ve kısmen de uygulamaları incelenen Gafletteki yöneticilerin Anayasayı İhlal Bütçeleri adlı kitabımız vardır. Bu kitapta bütçe açıkları, döviz ve Altın fiyatları ve enflasyon oranları 2008 yılına kadar cetveller halinde vardır. Türk Milleti ne çekiyorsa 14 Mayıs 1950 yılından bu yana TBMM lerinde çıkarılan açık bütçelerin yarattığı acı sonuçlardan çekmektedir.
Devamı yarın