Türkçe sözlüğe göre Referandum (latince ''referendum'') genelde anayasa değişikliği, yasaların kabulü veya çok önemli meselelerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır Şeklinde tanımlanan demokratik yollardan biridir. Referandum bir toplumda neden yapılır. Toplum bir yere gelir tıkanır artık bu geminin yürümediği görülür. Tıpkı bu gün olduğu gibi. Bu gün toplum ne olmuştur. İşte güncel karnemiz.
2004 te bir ABD Doları 1.320.000 TL iken 3.865.000 TL ye çıkmıştır. Artış 2,92 mislidir
2004 te Bir gram altın. 18.000.000 TL den 147.000.000 TL ye çıkmıştır. Artış 8 mislidir
2004 te Bir çeyrek altın. 24.000.000 TL den 242.000.000 TL ye çıkmıştır. Artış 10 mislidir.
Enflasyon ve açık bütçe yapa yapa 14 Mayıs 1950 den sonra Türk milleti açık bütçelerle tam manasıyla iflas ettirilmiştir. Biz bu iflasa dur demek için yaralarımızın sarılması için DENK bütçe ve laik eğitimi içine alan ve DENK bütçe ve laik eğitim yapmayınca Cumhurbaşkanımıza açık bütçeyi veto etme hakkını veren ve de hayatımız %5 pahalandıran hükümetlerin TBMM tarafından görevden alınmasına imkan veren bir Anayasa taslağı hazırladık. Referanduma sunuyoruz denildiği zaman %98 evet denilecektir.
Ey canlar bu gemi açık bütçelerle laik eğitimin yerlerde süründürülmesiyle yürümüyor. Her şey tuz biber olan Cumhurbaşkanı ile de yürümez. Çünkü Cumhuriyetimizin temleri değiştirilmiştir. Yabancı paralar doludizgin yükseliyor. Milletimiz bu karmaşada eziliyor. Bunu önlemek için egemenliği kayıtsız şartsız milletindir ilkesine ve bilimi, temel değer olarak alan Yüce Dinimizin bilim ilkelerine göre artık DENK bütçe yapalım. Laik eğitime dönelim Ayağımızı yorganımıza göre uzatalım diye bir REFERANDUM pekâlâ gereklidir Bu konuda TBMM ne geniş yetkiler veren açık bütçeye dur diyen laik eğitime dönen bir Anayasa yaparsın ve millete gidersin. Millet işte bu Anayasaya %90 evet der iş biter. Ama bu referandum öyle bir şey değildir.
ABD de başkanlık en fazla 8 yıldır asla 8+1 yıl dahi olamaz. Neden bu böyledir. Çünkü insan beyni bu kadar ağır sorumluluklara daha fazla süre için taşıyamaz da ondan. Türkiye Cumhuriyetine Başkan yapılmak istenen kişi 14 senedir bu ağır yükü taşımaktadır ve alınan sonuçlar gelinen noktalar hiç iç açıcı değildir. Başkan olarak düşünülen kişinin epilepsi ve barsak tümörü hastası oluğu bu kadar ağır yükü tıbben taşıyamayacağı da değerlendirilmelidir.
Demokrasinin var olduğu ülkelerde iki şey yapılmaz yapılamaz bunlar yasalarla yasaklanmışlardır.
Milli paranın alım gücü düşürülemez.
Milli insanımızın eğitim seviyesi düşürülemez.
Bu iki ölçü gerilerse devlet biter. AKP döneminde her ikisi de gerilemiştir.
Peki, şimdi geliyoruz işin özüne. Bu Anayasada Sayın Cumhurbaşkanlarımızın en önemli konuda yetkileri yoktur. DENK bütçe yapmak israfı önlemek ödeme dengelerini korumak üzere alınacak önlemlerde yetkisizdirler.
Anayasamızın 89 maddesinde diyor ki: Cumhurbaşkanı kanunları inceler kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları gerekçeleri ile birlikte bir daha görüşmek üzere TBMM ne geri gönderebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir.
Şimdi geldik 1982 Anayasasının en önemli boşluğuna. Bütçe kanunu TBMM den geçti. Cumhurbaşkanının önüne geldi. Anayasamızın hükümlerine uymayan, yani:
· Milli tasarrufu sağlayıcı olmayan
· Fiyatlarda istikrar sağlama ilkelerine uygun olmayan,
· Yatırım ve istihdam yaratmada yetersiz olan,
· Yatırımlarda toplum yararını gözetmeyen
· Ve kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını ön görmeyen bütçeler dahil b
· Bütçe kanunlarını veto etme yetkisi yoktur. Karanlık eller TBMM nin ve Cumhurbaşkanlarımızın yetkilerini gasp etmişlerdir. Şimdiki referandumda;
Türk lirası ezilmeye devam etsin mi?
Milletin cebinden paraları sofrasından yiyecekleri alınmaya devam etsin mi?
Sorulmaktadır. Milletimiz uzmanlarına konuyu inceletecek ve kararını verecektir.
Ey Türk milleti soframızdan yiyeceklerimizin ve ceplerimizden paralarımızın alınmasına devam diyorsanız “ EVET” deyin.
Bunlar bitsin DENK bütçe yapılsın laik eğitime dönülsün diyorsanız” HAYIR” deyin.
Karar sizin. Başarılar dilenir.