. Türkiye’de 10 Kasım acı bir tarihtir. Atatürk öldü. Ondan daha acı bir tarih vardır ki o da 14 Mayıs 1950 dir.  Enflasyon o tarihte deyim yerinde Türkiye Cumhuriyetini yıkmak üzere Ankara’ya ayak bastığı tarihtir. Açık bütçenin dahili bedhahlarımızca TBMM eli,  ile hortlatıldığı tarihtir. Enflasyon açık bütçelerin sonucudur. Enflasyonu yenecek veya yok edecek tek şey denk bütçedir. Bilim böyle diyor. Tarih de böyle diyor. Atatürk ve İsmet İnönü de böyle diyor. Bütün ekonomi, kitapları böyle yazıyor. Yüce dinimiz de” Komşun açken sen tok yatma” Hadis-i Şerifi ile böyle diyor.

 Enflasyonun kaynağı bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’mizde de tektir. BÜTÇELERİN AÇIK yapılmasıdır. Son 3 yılın açık bütçeleri.

TOPLAM: 5 Trilyon 580 Milyar TL’dir. 0 ( Sıfır) Bütçe açığı= sıfır enflasyondur. NOKTA.

Bundan daha elim ve vahim olan şey şudur. Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalaletle biri birinden açık bütçeler yaparak İsmet İnönü’ye göre Türkiye Cumhuriyetini rutubetin bir binayı çökertmesi gibi çökertmişlerdir. 14 Mayıs 1950 Demokrasi gelecek diye iş başına Türk Milletinin oyları ile getirdiğimiz DP iktidarı. Döneminde. Bir ABD doları 280 kuruş idi. Biz ona 3 TL. Diyelim hem hesap kolay olsun hem de kimsensin hakkı bize geçmesin. Bugün 22 Haziran 2024 32.830.000. Esas yanlışımız ve Gaflet dalalet ve hatta h….     de budur. DENK bütçeden  bizi dâhili ve harici bedhahlarımız uzaklaştırmışlardır. Gerisi çorap söküğü gibi gelmiştir. NOKTA.

Gelelim Anayasamızın 68. ve 69 maddelerine

Anayasa 68. Madde 4. Fıkrası: Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri,

Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz;

Açık bütçeler Atatürk’e göre bağımsızlığımız yok eder.

Gelelim Anayasamızın 69 maddesinin f fıkrasına: Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir.  Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.

Anayasamız böyle diyor. Bu madde sanki açık bütçeler için yazılmış gibi durmaktadır. Gerçek hayatta 14 Mayıs 1950 den sonra devletin bağımsızlığını yok eden açık bütçelerin Hükümetlerce hazırlandığı ve TBMM kanunlaştırılarak yürütüldüğü dönem adeta Anayasa ve yasalara uygunmuş gibi hiçbir iktidar veya muhalefet konuyu ele almamış. 1950- 60 arasında İsmet İnönü hariç tutulursa Problemi Türk kamuoyu ile paylaşmamıştır.  Günümüze kadar 69. Madenin tam tarif ettiği şekilde AKP + MHP partileri birlikte hareket ederek Cumhuriyetimizin bağımsızlığının yok edilmesi için bir odak haline dönüştükleri pekâlâ söylenebilir. Gerçek de budur.

Bize Bayramlarımızı buruk kutlatan şey de işte budur. Yakarıda yazdık 14 Mayıs 1950 de bir ABD doları 3 TL iken bugün 22 Haziran 2024 32.830.000. TL dir. Bayramları bayramlıktan uzaklaştıran kardeşi biri birine kırdıran uygulamalar ve sonuçlar da bunlardır.

Bu gün 22 Haziran 2024 tür. İşte bir günlük gazeteden aldığımız acılı acımsı haberlerimizden bir buket:

-Bıçak kemiğe dayandı. Emeklinin ve asgari ücretlinin gözü verilecek zamlarda

-Emekli bu ülkede sürünüyor

-22 Yaşındaki Selin 66 gündür kayıp

-Konuşmak için dışarı çağırdığı karısını tabancayla öldürdü

-Bayram tatilinin 7. Günü kazalarda 13 kişi can verdi

-Hapisten çıktıktan 6 gün sora karısını öldürdü

-Boşanma aşmasındaki eşiyle konuşmaya gitti, 4 kişiyi katletti

-Husumetli oldukları adamı başına balyozla vura vura öldürdüler.

Bir günlük( 23 Haziran 2024)  liste bu kadar. Bu listeyi 365 ile çarpalım ve açık bütçeler sonunda yıllık yaşadığımız felaketleri bir düşünelim. Düşünelim ki verdiğimiz karar hayata, Anayasaya vicdani kanaatlere ve hukuka uygun olsun

Kuvayı Milliyeci Türk Seçmeninin el Kitabı (*) bizim de el kitabımızdır. Yazılarımız yazarken ona danışırız. Onun 73. Sayfasını açıyoruz. Yazının başlığı şöyle: ”BÜTÇELERİN ÖZELLİKLERİ VE TOPLUM” Bu yazımızın sonu şöyle: Siyasetteki başarı bütçeleri denk yapmaktan ve uygulamaktan geçer. Zira batış da 59 yıldır olduğu gibi buradadır. Bu yazıyı bu gün yazsaydık bu rakam 74 yıldır olacaktı. Ne hazin bir gidiş var ne hazin bir sessizlik.

 

(*) Op. Dr. Aytekin Ertuğrul: Kuvayı milliyeci Türk Siyasetçisinin el Kitabı. Lazer Yayınları 2009 Ankara