Hayatım hep zor işleri yapmakla ve zor yazılar yazmakla geçti, Hep zor işler bana düştü desem inanın fazla abartılı sayılamaz. Bu YAŞ karaları için yazı yazmak düşünce söylemek inanın bu gün yapılabilecek en zor işlerden biridir.
Çünkü
Bu kararlar geçmişteki benzerlerine uymuyor.
Türk milletinin Anadolu’daki ilelebet egemenliğini sağlama ilkesine uymuyor.
Anayasamıza uymuyor.
TSK nin teamüllerine geleneklerine uymuyor. Bu kadar girişten sonra Anayasamıza birlikte bakalım.
Anayasamızda Yüksek Askeri Şura kararları hakkındaki hüküm şöyledir: Yüksek askeri Şura kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak, Yaş’ın terfi, işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme karalarına karşı yargı yolu açıktır. Anayasa Madde:125
Bizim Kuvvette ( Dz. K.K.) şu anda Donama Komutanlığına 3. Senesinde bir koramiral atanmıştır.( Yani oramiral olmaya daha iki senesi var) Bu makamın normal rütbesi Oramiraldir. Peki, oramiral nerde?  İstifa etti. Peki, 4. Senesinde koramiral ( A. Can Erenoğlu) var.  Peki Nerde? Tutuklu. Peki, Kuvvet komutanı kim oldu. Yeni çiçeği burnunda Oramiral Bülent Bostanoğlu. Peki, bütün bunlar nedir? . Bunlar bir tasfiye operasyonudur. Türk Ordusunun Tasfiye operasyonun kim yapar? Türk Milletinin Ve Türk Ordusunun düşmanları yapar. Peki, bu büyük iddiayı neye göre yazıyoruz. Haçlılar 1071 yılından bu yana ve özellikle 9 Eylül 1922 den sonra Türk Ordusuna düşmandırlar. Bu tarihi gerçeğe dayanarak yazıyoruz. Harici bedhahları bulduk Mevki koyar gibi dâhili bedhahları da siz bulun.
Gelelim Kara Kuvvetlerine: Türk silahlı kuvvetlerinde terfi ve tayinler açıklandı….Kara Kuvvetlerinde; Kıdemde üçüncü sırada olan Org. Hulusi Akar Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilmiştir. Birinci sıradaki Orgeneral Ataman Harp Akademileri Komutanlığına, İkinci sıradaki Orgeneral Servet Yörük Jandarma Genel Komutanlığına getirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin hiyerarşisi ve teamülleri de sakatlanmıştır....( Sayın Ahmet Avcı)
Kara Kuvvetlerinde bütün gelenekler görenekler alt üst. Şu anda 3. Senesinde bir orgeneral   ( Orgeneral Hulusi Akar)  Kara Kuvvetleri komutanıdır. 4. Sene orgeneralleri nerededirler? Bir bölümü tutukludur. Biri Akademi komutanı biri de Jandarma komutanı yapılmıştır. Peki diyeceksiniz ki Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana tam 90 sene geçti böyle bir olayı duyan gören var mıdır? Yoktur. Peki, bu sorunuza ben bir başka soru ile cevap vereyim. Bu güne kadar AKP hükümeti gibi Anayasaya aykırılığı Anayasa Mahkemesinde kesin karara bağlanmış bir iktidar gördünüz mü? Kapatmaya yetmeyen tek bir oyun da asker kökenli, Kara Harp Okulu kökenli yanı Atatürk okulundan mezun, sonradan Hukuk tahsili yapmış biri tarafından verildiğini duyan oldu mu? Bu AKP hükümeti döneminde paramızın %600 değer kaybettiğini maaşlarımızın %50 düşürüldüğünü hazinemizin alım gücünün %40 düşürüldüğünü bilen gören var mı?
1950 yılından bu yana iktidara gelen dâhili bedhahlar haçlıların kendilerinden beklediği yıkım işlerinde pek başarılı olamadılar. AKP iktidarı kadar cesur işler yapamadılar. Denk bütçeyi, açık bütçe yapmakla, laik eğitimi küçük küçük katletmekle, borçlanmalar yapmakla, yetindiler. Ama harici bedhahlar bunları kendi amaçlarına yeterli bulmadılar. Daha fazlasını istediler. AKP işte Haçlılara daha fazlasını verdi. Bölünmenin ve savaşın eşiğindeyiz. Laiklik tam gaz yok ediliyor. Bütçe açıkları ve karşılıksız para basmalar milletimizi tam manasıyla iflasa ve fakrü zarurete sürüklemiştir. Diyanetin fetvaları havada uçuşuyor. Böyle olunca da harici bedhahlara ait döviz başta olmak üzere her şeylerinin değerleri arttırıyor.
Şimdi sadede gelelim. TBMM ve hükümet Anayasaya uymuyorsa Yüksek Askeri Şûra nasıl uysun. Uyamaz. Çünkü balık baştan kokar. 1950 yılından bu yana seçimle göreve gelen TBMM leri ve Hükümetlerini hiç biri denk bütçe yapmadıklarından ve laik eğitime dönmediklerinden hepsi gayri meşrudurlar. AKP onların daha cesur bir devamıdır.
İçimin yandığı bir şey daha var. YAŞ ta şu anda tutuklu bulunan muvazzaf komutanların 3 tanesi hariç hepsi emekli, edilmişlerdir. Bir tek karşı oy yazısı yazan yok. Kaderin cilvesine bakınız ki. Anayasamıza yukarıda yazdığımız maddeyi AKP irtica nedeniyle yapılacak ihraçlara yargı yolunu açmak için koydu. Biz de naçizane Cumhuriyet Gazetesinde yıllar evvel bunu yazmıştık. Dikkatli okuyucularımız Yeni Viçe gazetesinin sütunlarında da yazdığımızı fark edeceklerdir. Anayasa değişikliklerinin hiç birinin uygun değişiklikler olmadığını belirttikten sonra aynen şöyle yazmışız: Bunlardan bir tanesi çok uygun bize göre YAŞ( Yüksek Askeri Şura) kararlarından sadece ihraç kararlarının yargı denetimine tabi tutulması. Bu hususa bir diyeceğimiz olamaz. Biz bu değişikliğin yapılmasının gerektiğini yıllar evvel Cumhuriyet gazetesinde yazmıştık.(11. Mayıs 2010 Yeni Viçe Gazetesi)
İktidarımızın Türk milletinin 5 AGUSTOS NEDENİYLE Silivri adliyesi önünde yapacağı silahsız saldırısız demokrattık toplantı konusunda Hükümetin, İstanbul Valiliğinin  ve Mahkemenin aldığı önlemleri hukuk devletinde akıl almaz tedbirler olarak görmekteyiz. Aklın almayacağı şey ise savcılığı gözaltı karalarını dayandırıldığı “Mevcut hükümeti devirme” mantıksızlığıdır. Allah aşkına hükümet Ankara’da mıdır? Silivri’de midir? İnsan hükümeti devirmeye Ankara’ya mı gider Silivri’ye mi? Hiç kimse “ Kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.” Gezi Parkı olaylarında devletin güvenlik güçleri tarafından 4 vatandaşımız katledilmiştir. Bunun hesabı daha verilememiştir. Bu hesaba bir yenisini eklemek aklın alacağı bir önlem değildir.

Hayatım hep zor işleri yapmakla ve zor yazılar yazmakla geçti, Hep zor işler bana düştü desem inanın fazla abartılı sayılamaz. Bu YAŞ karaları için yazı yazmak düşünce söylemek inanın bu gün yapılabilecek en zor işlerden biridir.

Çünkü

Bu kararlar geçmişteki benzerlerine uymuyor.Türk milletinin Anadolu’daki ilelebet egemenliğini sağlama ilkesine uymuyor.Anayasamıza uymuyor.TSK nin teamüllerine geleneklerine uymuyor. Bu kadar girişten sonra Anayasamıza birlikte bakalım.

Anayasamızda Yüksek Askeri Şura kararları hakkındaki hüküm şöyledir: Yüksek askeri Şura kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak, Yaş’ın terfi, işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme karalarına karşı yargı yolu açıktır.

Anayasa Madde:

125Bizim Kuvvette ( Dz. K.K.) şu anda Donama Komutanlığına 3. Senesinde bir koramiral atanmıştır.( Yani oramiral olmaya daha iki senesi var) Bu makamın normal rütbesi Oramiraldir. Peki, oramiral nerde?  İstifa etti. Peki, 4. Senesinde koramiral ( A. Can Erenoğlu) var.  Peki Nerde? Tutuklu. Peki, Kuvvet komutanı kim oldu. Yeni çiçeği burnunda Oramiral Bülent Bostanoğlu. Peki, bütün bunlar nedir? . Bunlar bir tasfiye operasyonudur. Türk Ordusunun Tasfiye operasyonun kim yapar? Türk Milletinin Ve Türk Ordusunun düşmanları yapar. Peki, bu büyük iddiayı neye göre yazıyoruz. Haçlılar 1071 yılından bu yana ve özellikle 9 Eylül 1922 den sonra Türk Ordusuna düşmandırlar. Bu tarihi gerçeğe dayanarak yazıyoruz. Harici bedhahları bulduk Mevki koyar gibi dâhili bedhahları da siz bulun.Gelelim Kara Kuvvetlerine: Türk silahlı kuvvetlerinde terfi ve tayinler açıklandı….Kara Kuvvetlerinde; Kıdemde üçüncü sırada olan Org. Hulusi Akar Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilmiştir. Birinci sıradaki Orgeneral Ataman Harp Akademileri Komutanlığına, İkinci sıradaki Orgeneral Servet Yörük Jandarma Genel Komutanlığına getirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin hiyerarşisi ve teamülleri de sakatlanmıştır....

( Sayın Ahmet Avcı)Kara Kuvvetlerinde bütün gelenekler görenekler alt üst. Şu anda 3. Senesinde bir orgeneral   ( Orgeneral Hulusi Akar)  Kara Kuvvetleri komutanıdır. 4. Sene orgeneralleri nerededirler? Bir bölümü tutukludur. Biri Akademi komutanı biri de Jandarma komutanı yapılmıştır. Peki diyeceksiniz ki Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana tam 90 sene geçti böyle bir olayı duyan gören var mıdır? Yoktur. Peki, bu sorunuza ben bir başka soru ile cevap vereyim. Bu güne kadar AKP hükümeti gibi Anayasaya aykırılığı Anayasa Mahkemesinde kesin karara bağlanmış bir iktidar gördünüz mü? Kapatmaya yetmeyen tek bir oyun da asker kökenli, Kara Harp Okulu kökenli yanı Atatürk okulundan mezun, sonradan Hukuk tahsili yapmış biri tarafından verildiğini duyan oldu mu? Bu AKP hükümeti döneminde paramızın %600 değer kaybettiğini maaşlarımızın %50 düşürüldüğünü hazinemizin alım gücünün %40 düşürüldüğünü bilen gören var mı?1950 yılından bu yana iktidara gelen dâhili bedhahlar haçlıların kendilerinden beklediği yıkım işlerinde pek başarılı olamadılar. AKP iktidarı kadar cesur işler yapamadılar. Denk bütçeyi, açık bütçe yapmakla, laik eğitimi küçük küçük katletmekle, borçlanmalar yapmakla, yetindiler. Ama harici bedhahlar bunları kendi amaçlarına yeterli bulmadılar. Daha fazlasını istediler. AKP işte Haçlılara daha fazlasını verdi. Bölünmenin ve savaşın eşiğindeyiz. Laiklik tam gaz yok ediliyor. Bütçe açıkları ve karşılıksız para basmalar milletimizi tam manasıyla iflasa ve fakrü zarurete sürüklemiştir. Diyanetin fetvaları havada uçuşuyor. Böyle olunca da harici bedhahlara ait döviz başta olmak üzere her şeylerinin değerleri arttırıyor.Şimdi sadede gelelim. TBMM ve hükümet Anayasaya uymuyorsa Yüksek Askeri Şûra nasıl uysun. Uyamaz. Çünkü balık baştan kokar. 1950 yılından bu yana seçimle göreve gelen TBMM leri ve Hükümetlerini hiç biri denk bütçe yapmadıklarından ve laik eğitime dönmediklerinden hepsi gayri meşrudurlar. AKP onların daha cesur bir devamıdır.İçimin yandığı bir şey daha var. YAŞ ta şu anda tutuklu bulunan muvazzaf komutanların 3 tanesi hariç hepsi emekli, edilmişlerdir. Bir tek karşı oy yazısı yazan yok. Kaderin cilvesine bakınız ki.

Anayasamıza yukarıda yazdığımız maddeyi AKP irtica nedeniyle yapılacak ihraçlara yargı yolunu açmak için koydu. Biz de naçizane Cumhuriyet Gazetesinde yıllar evvel bunu yazmıştık. Dikkatli okuyucularımız Yeni Viçe gazetesinin sütunlarında da yazdığımızı fark edeceklerdir. Anayasa değişikliklerinin hiç birinin uygun değişiklikler olmadığını belirttikten sonra aynen şöyle yazmışız: Bunlardan bir tanesi çok uygun bize göre YAŞ( Yüksek Askeri Şura) kararlarından sadece ihraç kararlarının yargı denetimine tabi tutulması. Bu hususa bir diyeceğimiz olamaz.

Biz bu değişikliğin yapılmasının gerektiğini yıllar evvel Cumhuriyet gazetesinde yazmıştık.(11. Mayıs 2010 Yeni Viçe Gazetesi)İktidarımızın Türk milletinin 5 AGUSTOS NEDENİYLE Silivri adliyesi önünde yapacağı silahsız saldırısız demokrattık toplantı konusunda Hükümetin, İstanbul Valiliğinin  ve Mahkemenin aldığı önlemleri hukuk devletinde akıl almaz tedbirler olarak görmekteyiz.

Aklın almayacağı şey ise savcılığı gözaltı karalarını dayandırıldığı “Mevcut hükümeti devirme” mantıksızlığıdır. Allah aşkına hükümet Ankara’da mıdır? Silivri’de midir? İnsan hükümeti devirmeye Ankara’ya mı gider Silivri’ye mi? Hiç kimse “ Kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.” Gezi Parkı olaylarında devletin güvenlik güçleri tarafından 4 vatandaşımız katledilmiştir. Bunun hesabı daha verilememiştir. Bu hesaba bir yenisini eklemek aklın alacağı bir önlem değildir.