Salgının etkisiyle duran yaşamın ekonomik düzlemdeki yansıması uzun soluklu durmaya fırsat veremeyeceğinden, bir yandan da salgına karşı mücadele de önemini koruduğundan özel ve hatta kamu sektöründe evden çalışma modeline geçiş yapıldı. Bu süreçte teknolojinin yardımıyla lokasyon bağımsız iş hayatının sürdürülebilirliği test edilmiş olundu. Birçok şirket, kurum ve hatta bürokraside dahi aksatılamayacak toplatılar “Zoom, Microsoft Teams, Google Hangout” gibi canlı görüntülü görüşme platformaları üzerinden sürdürüldü. Bu süreçte bu görüşmelerle zaman, para esneklik yönünden daha kazançlı bir netice elde edildiği görüldü. Örneğin, eski normalimizde gerçekleşen bir toplantıda zaman, mekân uyumu sağlanabilmesi için birçok bileşenin uyumu gerekirken böyle bir platform üzerinden gerçekleşen toplantılarda çok daha seri bir ilerleme kaydedilmiş olundu. İstanbul gibi trafiği yoğun bir şehirde bir iş insanı bir gününe en fazla üç toplantı sığdırabilirken, dijitalde gerçekleşen toplantılarla bu verimliliği katlayarak artırabilmiş oldu. Aynı surette şehirden ve ülkeden bağımsız birçok görüşmenin dijital ortamda sağlanmasıyla da iş dünyasına yepyeni bir fırsatlar kapısı aralanmış olundu. Böylelikle aslında lokasyon bağımsız iş hayatının verimliliği evden çalışma modelinin pandemi bittiğinde de sürdürülebilirliğinin önünü açtı.
Bu platformların gerçekleşen görüşme ve toplantıların gizliliği yönünden yaratmış olduğu endişeler bulunsa da süreklilik arz eden lokasyon bağımsız çalışma modelleri için şirket ve kurumların kendilerine ait daha güvenli yeni dijital uygulamalar geliştirmesi de olasıdır. Çağı yakalamak üzere dijital dünyaya adaptasyonun zaruri olduğu bir yaşam döngüsünde, pandemi etkisiyle iş hayatında yaşanan dijitale hızlı geçiş tüm dünyada olduğu gibi Türkiye açısından da olumlu bir dönüşüm yaratmış olmasından bahisle kalıcılığı yüksektir.