Dâhili bedhahlarımız 14 Mayıs 1950 yi zafer günü olarak anarlar. Biz Kuvay-i  Milliyeciler ise gaflet ve dalalet ve hatta hıyanetin başlangıç günü olarak. Yanlış anlaşılmasın diye yazıyorum ki 14 Mayıs 1950 tarihinde bu günün dâhili bedhahları ve şefleri daha henüz dünyaya gelmemişlerdi veya daha henüz çocuk/bebek yaşlarında idiler.

O tarihte bir ABD doları 280 kuruş iken bu gün itibari ile 2.410.000 TL dır. Ortalama 280 yerine 3 TL dersek. Türk parası tam tamına 803.000 defa düşman paralarına ezdirilmiştir. İşte demokrasi kahramanlarının yüksek marifetleri budur.

Durum vahimdir. Hatta vahimin de ötesidir. Çünkü memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalettedirler. Nereden bunları yazıyoruz. Memleketlin dâhilinde iktidara sahip olanlar bu acı tablonun yaratıcısı ve seyircidirler de ondan. Adam kendisine baş danışman seçiyor. Baş danışman bu kötü gidişi düzletecek biri değil. Ot uzmanı. Ermeni uzmanı vs.

2015 te Genelkurmay Başkanı olacak bir orgeneral kardeşimiz de gitti ABD ye ABD Kara Kuvvetleri Komutanından madalya aldı. Biz de bu konunun İnternette tartışmalarına katıldık. Ve dedik ki: Türk Genelkurmay Başkanı Adayına ABD nin madalya takmasının anlamı acaba bu kadar mıdır? Değildir. Biz Türk parasını 1950 den beri 780.000 defa, 1974 Kıbrıs Barış harekâtından beri 180.000 defa, 2002 den beri de %100 ezdik. Hiç sesiniz soluğunuz çıkmadı ve itirazınız da yok. O hale devam edin madalyasıdır. "Durmak yok yola devam " madalyasıdır. ABD doları 2.410.000 TL oldu. Nazar değmesin madalyasıdır. Güle güle kullansınlar. Kıskananların gözü çıksın.

Dünyada ordulara madalyalar yalnızca kendi Meclisleri tarafından verilir. ABD siyasi iktidarının memuru olan kişi bizim ordumuza madalya veremez. Vermemelidir. Çünkü uluslar arası hukuka ve nezaket kurallarına uygun düşmez. ABD ordusunun bir mensubu hiç vermemelidir. Çünkü biz ABD ile tarihi düşmanlık bağları ile birbirine bağlı iki ayrı milletiz.

ABD ile kurtuluş savaşında savaştık. İstanbul’u işgal etmişlerdi çıkardık. Kıbrıs Barış harekâtında siyaseten savaştık. Sonra bize ambargo koydular.  Sonra Kuzey Irak’ta savaştık.  Ordumuza bağlı subaylarımızın başına çuval geçirdiler Şimdi böyle bir makamdan madalya almak hiç oldu mu Sayın Orgeneral Hulusi Akar kardeşim. Kardeşim diyorum çünkü 52 doğumlu ve 72 li Subay. Ben ise 43 doğumlu ve 63 lü subayım.

14 Mayıs 1950 tarihinde Türk Milleti aldatılarak dâhili ve harici bedhahlar koalisyonu iktidara getirilmiştir. Ne yazık ki dâhili bedhahların başında Atatürk’ün son Başbakanı Celal Bayar vardı. Bu iktidar ve takipçileri de o gün bu gündür düşman paralarına Türk parasını 2.800.000 defa ezdirmek gibi bir ihanetin uygulayıcısı olmuşlardır. Mesele budur. Milliyetçiliğin özü: Bilimde ilerlemek ve Türk milletini çağdaş bilimle çağdaş uygarlığa ulaştırmaktır. Tıpkı Atatürk gününde olduğu gibi.

Bu gün olaylar birbirini aşmış. Doğu paramparça. Ankara’da Anayasaya bağlı bir hükümet ve Milli güvenlik kurulu yok. Ama siz gidip ABD nin bize çuval geçiren kurumundan madalyayı kabul ediyorsunuz. Bu gün yaşadığımız acıları yoklukları sıkıntıların kökeninde 14 Mayısta temelleri atılan açık bütçe ve laik eğitimi yok etme ihanetleri yatmaktadır. İşe başlayacağımız yer de bu iki ana yanlışın ulusal iradeyi temsil eden TBMM de yok edilmesidir.  O zaman eskiden olduğu gibi TBMM size gereken madalyaları verecektir. Müsterih olunuz. Başarılar dilenir.