Haftalık yazının başlığı o kadar uzun olur mu? Olur, çünkü konu uzundur bu nedenle başlık da uzundur.

Geçen haftalardaki bir yazımızı şöyle bitirmiştik. AKP çoğunluğuna dayanarak Türkiye Cumhuriyeti gemisini karaya oturtmuştur. Bu gemiyi Milletimiz her karış toprağını şehit kanları ile sulayarak kazanmıştır. Sahibi ve bekçisi Türk milletidir. Türk milletine gitmekten başka çare yoktur. Başarılar dilenir

AKP çoğunluğuna dayanarak TBMM Araştırma komisyonundan 4 bakanın Yüce Divan’a gönderilmesine onay vermedi. Hayırlı olacak bir karara benzemiyor NEDEN?

Çünkü AKP Genel Kurulda da çoğunluktadır. Bu karar onaylanacaktır. Bu bakanlara isnat olunan suç nedir? Rüşvet alarak haksız servet edinmek. Bu ağır bir ithamdır. Bakanlardan biri ben olsaydım, asla ve asla bu oylamadan çıkan sonuca razı olmazdım. Aklama yeri burası değildir. Aklama yeri Yüce divandır. Gidip aklanıp gelmek istiyorum derdim.

Şimdi işin özüne ve esasına gelelim.14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana Türkiye Cumhuriyetini hırsızlar idare ediyorlar. Hoppala bu da nereden çıktı diyorsunuz değil mi. Evet, evet yazdıklarım aynen dorudur. 14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana Türkiye Cumhuriyetini hırsızlar idare ediyorlar Bu iddia bana ait değil. Sayın Deniz Baykal’a aittir. Deniz Baykal diyor ki: Enflasyon hırsızlıktır. Resmi hırsızlıktır. 14 Mayıs 1950 den itibaren memleketimizde enflasyon hayatın ayrılmaz paçasıdır. O halde enflasyon= Resmi hırsızlık ise ki bize göre de Sayın Baykal’ın söylediği doğrudur. O halde yazdığımız da doğrudur. 2003 ten bu yana yapılan bütçelerle 345 milyar TL Türk millerinden Resmi hırsızlık yolu ile yani enflasyonla zorla alınmıştır. Bu meblağı 76 milyona bölersek 5000 TL eder. Yani 2003 ten bu yana TBMM nin kabul ettiği ve Cumhurbaşkanlarınca onaylanarak yürürlüğe konulan bütçelerle Türk milletinin her ferdinin cebinden 5000 TL resmi hırsızlık yolu ile alınmıştır. Yaşadıklarımızın en önemli sebebi budur. Bunun sonunda hepinizin çok iyi bildiği gibi

Asgari ücretlerle 10 Çeyrek altın alınabiliyorken bu gün 6 çeyrek altın bile zor alınabiliyor

Maaşlarımız ücretlerimiz gelirlerimiz %40 azalmıştır. Hazinemizin altın alım gücü 4.200.000.000 dan 2.500.000.000 gerilemiştir.

Bu rakamlar Cumhuriyetimize ve Türk milletine ihanet rakamları değilse hizmet rakamları mıdır? Bu sonuca giden yolun bir de açık suiistimalleri açık rüşvetleri açık haksız kazançları oylarla aklanırsa millet vicdanı isyan etmez de ne yapar.

Tutulan bu açık bütçeli laik eğitimsiz bilim adamlarının içerde olduğu, din adamlarımızın huzursuz olduğu Anayasanın değil dağ başının ihanet kanun ve usullerinin hayat bulduğu bir düzende Müslüman Türk milleti yaşayamıyor başarılı ve mutlu olamıyor. Yeniden;

Hayatta en hakiki Mürşit bilimdir. Bilim Çin’de bile olsa gidin alın

Beşikten mezara bilim okuyun.

Diyecek DENK bütçeye ve laik eğitime dönecek bir siyasi akım Kuvayı Milliye’nin küllerimden doğmak zorundadır. Başarılar dilenir.