Kıymetli dostlarım: Yüce kitabımıza göre, en güzel biçimde, kerim, şerefli ve melekler dâhil bütün yaratıklardan üstün bir şekilde ve yeryüzünde Allah’ın halifesi ve yaratılmışların en şereflisi “Eşref-i mahlûkat” olarak yaratılan tek varlık insandır. Kur’an-ı Kerim’de bu gerçeğe şöyle dikkat çekilir “Muhakkak ki biz insanı en güzel biçimde yarattık. (Tin suresi 95/ 4) ve “Yarattığımız varlıkların çoğundan üstün kıldık..”(İsra suresi, 17/709 “Yüce Allah kendi sanat ve sıfatını göstermek için dünyayı yarattı. Kendi zatını göstermek isteyince de Adem yarattı. Bu hadis-i şerifi üzerinde titizlikle durur ve insanın yaratılışındaki sevmek ve bilinmek hikmetine dikkat çeker. Demek ki Allah (c.) insana muhabbet beslemiş, sevmiş ve sevdiği için yaratmıştır.

Bütün mutasavvıflar kâinatın yaratılış amacının muhabbet ve marifetle açıklamışlardır. Buna göre Hakk’tan başka hiçbir şeyin bulunmadığı zamanda Hak, bilinmeyi istemiş böylece ilk olarak sevgiyle Fark olmadığını âlemi yaratınca artık o mâruf (bilinen ve tanınan) olmuştur. Fakat bu bilinme sıfat ve isimlerinin zuhur etmesi şeklindedir. Ve O sadece bu yönden bilinir hale gelmiş, mutlak gayp olan hüviyeti ve zâtı itibarıyla yine gizli bir hazine olarak kalmıştır. Allah, kâinat var olmadan evvel ne kadar gizli ise var olduktan sonra da o kadar gizlidir. Bütün müminlerde Allah’ı görmeksizin ona inandılar bu da Kur’an-ı Kerim bakara Suresi 3’cü ayetinde şöyle geçmektedir: ”O kimseler (takvâ sahipleri) ki, onlar gaybe (Cenâb-ı Allah’a, meleklere, kıyamete, kaza ve kadere, görmeksizin) inanırlar.

Bizler Allah’a yani kayb’a inanarak sevgi ve muhabbet besleriz

Âlem muhabbetle var olmuş, Ahadın/Allah’ın zâti sevgisinden vücuda gelmiştir. Muhyiddin İbnu’l-Arabi, benim dinim muhabbet dinidir derken bu zâti sevgiye işaret etmiştir.

M.Arabi’ye göre, “Gizli bir hazine idim.” İfadesi nakil açısından sabit değilse de keşfen sahih bir hadistir. Bu görüş bütün mutasavvıflar tarafından benimsenmiştir. 

Bir başka hadisi şerifte ise “Şüphesiz ki Allah, Adem’i kendi suret üzerine yarattı.” buyurulur. (Buhari)

Yani Cenabı hak insana kendi ruh ve karakterini işlemiştir

Gerçekten de Yüce Allah, insanı severek, en güzel biçimde yaratmış melekler dâhil yarattıklarının hiç birine vermediği özellikleri ve insana vermiş; insanı akıl başta olmak üzere, semi (işitmek), basar(görmek), kelam, irade gibi kendi sıfatları ile donatmıştır. Bu gerçek Yunus Emre tarafından “ ete kemiğe büründüm, yunus diye göründüm”

Şeklinde dile getirilmiştir.

Öyleyse Allah’ı sevmek ve saymakla ,insanı sevmek ve insana saygı duymak arasında doğrudan bir ilişki vardır. Allah’ı seven ve sayan insan, Allah’ın yarattığı tüm yaratıkları özellikle insanı sevmek ve saymakla yükümlüdür.

Âlemlere rahmet ve bereket olarak gönderilen sevgi, şefkat ve rahmet peygamberi Hz. Muhammed sevgi konusunda şöyle buyuruyor: ”İman etmedikçe cennete giremez, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız. Bu hadisi Şerife göre iman etmiş olabilmek için birbirimizi sevmek zorundayız.

Allah’ın Sevgili Rasûlü, bir gün bulunduğu yerden bir cenaze geçerken ayağa kalkarlar. Orada bulunanlar. “Ey Allah’ın Resul’ü o geçen cenaze bir Yahudi cenazesidir.” derler. Bu sözün üzerine Allah Resul’ü (sav) efendimiz şöyle buyururlar: Oda bir insan değil mi?” (Müslim) Buyurarak insana ırk ve din ayrımı yönetmek için saygı duymanın gerektiğine dikkat çeker.

Kıymetli dostlar:Allah Resul’ü, bırakın insanın dirisine,İnsanın ölüsüne bile saygı gösteren ve ölü için ayağa kalkan bir peygamberin ümmeti olan biz üslümanlar bütün insanları Allah rızası için sevmekle yükümlüyüz.

Peki; Sevgi bize ne kazandırır?

Sevgi bizlere sosyal başarı kazandırır. İçimizdeki sevgi dışımıza saygı, empati, güleryüz gibi tavırlarla yansıyınca, huzurlu ilişkiler ile bütünleşince sosyal başarı kaçınılmazdır. Öte yandan sevgi bedenimizi, ruhumuzu hoşnut kılar, rahatlatır, kasları gevşetir, canlı ve sempatik bir görüntü vermemize etkendir.

Bu gerçeği Yunus Emre, cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan, halka müderris ise; hakikaten asidir.

Mevlanaya Sormuşlar : Sevmek Mi Daha Güzeldir, Sevilmek Mi ? -Sevmek Demiş...Çünkü, Sevildiğinden Hiçbir Zaman Emin Olamazsın.!

Sevgi bir insan için neyi ifade eder?

Özetlersek, sevgiyi bir yaşantı, somut bir yaşamsal süreç olarak değil de, soyut bir kavram olarak gören bu tanımlamalara göre sevgi, bir kişiye ya da bir şeye karşı duyulan ilgi, bağlılık, içtenlikli yakınlık duygusu, derin sevecenlik; o kişinin ya da şeyin iyiliğini isteme, ona içten bağlanmadır.

Yüce Rabbimiz öncelikle habip, halilullah’ım diye sevdikleri gibi bizleri de sevmesini onun sevgisine layık olmayı nasip eylesin

İlahiyatçı ✍️ yazar Hüseyin DENİZ