Özellikle muhalefet çevreleri ‘çok haklı’ olarak ‘derhal erken seçim’ istiyor. Haksızlar mı tabi ki yüzde yüz haklılar çünkü 22 yıldır ülkeyi yöneten bugünkü iktidar siyasi ve ideolojik perspektiften bakılmadığı sürece, böyle bakanların dışında herkes ülkenin her geçen gün kötüye gittiğini, iktidarın yakıcı sorunlara çözüm üretmekte zorlandığını görüyor. Öyle ki artık iktidar kendini tekrar eden politikalarda bile zorlanıyor.

Yenilmez olarak görülen AKP 22 yıl sonra yenilince büyü bozuldu, muhalefet çevreleri haklı olarak artık yeter biran önce erken seçim olsun, AKP gitsin istiyor. Ve doğal olarak ilk kez AKP karşısında seçim kazanan CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel’den erken seçim istemesini, meydanlarda erken seçimi dillendirmesini bekliyor.

Özgür Özel yerel seçimlerde oylarınızla iktidarı değiştirmeyeceksiniz, bu seçimde iktidara bir uyarı yapın, sarı kart gösterin dedim, seçmenin güvenini kötüye kullanamam, erken seçimi benim dillendirmem yerine vatandaş istesin, kamuoyu baskı oluşsun ondan sonra, biz erken seçime hazırız diyor. Gerekçesi doğru olmakla birlikte kamuoyu baskısını oluşturacak olanda siyaset kurumu muhalefettir. Aslında Özgür Özel bugün erken seçim istemiyor olması bir süre sonra dillendireceği erken seçim talebiyle haklı konuma gelmesi için bir avantaj haline gelebilir.

AKP’nin ülkenin sorunlarına yeni bakış açılarıyla çözüm üretemediği bir gerçek. Bunun yanında yeni yönetim sisteminde erken seçim şartlarının oluşması çok kolay değil. Çünkü tek kişilik hükümet sistemiyle Meclis çoğunluğu olmasa bile tek kişilik hükümet her türlü kararı kolaylıkla alabiliyor; Belediyelerde oluğu, geçen dönem meclis çoğunluğu AKP’de olan İstanbul ve Anakara gibi. Hükümet Meclis içinden çıkmadığı için, hükümeti düşürme ihtimali yok. Kaldı ki şu anda Meclis çoğunluğu da iktidar lehine.

TBMM’deki 594 milletvekilinin dağılımı; Cumhur İttifakı AKP 265, MHP 50, HÜDAPAR 4, DSP 1, toplam 320 milletvekili. Muhalefet, CHP 127, DEM 57, İYİP 35, SP 20, DEVA 15, Bağımsız 6, YRP 4, DP 3, TİP 3, Demokratik Bölgeler Partisi 2, Emek Partisi 2, toplam 274 milletvekili.

Erken seçim kararı almanın iki koşulu var bunlardan biri Cumhurbaşkanının erken seçim kararı alması. Cumhurbaşkanı erken seçim karar aldığında bir kez daha aday olma hakkını kaybediyor. Dolayısıyla Erdoğan’ın erken seçim kararı alma ihtimali yok. Geriye TBMM’den erken seçim kararının alınması onun içinde 367 oy gerekiyor. Muhalefetin milletvekili sayısı erken seçim kararı almaya yetmediğine göre bu Meclis’ten erken seçim kararının çıkması kolay değil. Bu arada Meclis erken seçim kararı aldığında cumhurbaşkanı görev süresini tamamlamamış sayıldığından bir kez daha aday olma hakkını elde ediyor.

Denilebilir ki e zaten Erdoğan üçüncü döneminde, geçen dönem aday olmaması gerekiyordu evet doğru ama muhalefet hep bir ağızdan Erdoğan’a yeni mağduriyet alanı yaratmak istemiyoruz ‘anayasaya aykırı olmasına’ rağmen adaylığına itiraz etmeyeceğiz diyerek Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığına sessiz kaldı. Ha denilebilir ki muhalefet itiraz etseydi ne değişecekti Erdoğan kontrolündeki YSK olur verecekti denilebilir, o ayrı bir tartışma konusu. Ama şu bir gerçek ki hep bu bakış açısıyla ‘anayasaya aykırı olmasına rağmen dokunulmazlıklara evet denilmesiyle’ bu günlere gelinmedi mi?

Hemen, derhal seçim tamam ama…

Bu TBMM’den erken seçim kararının çıkmasının çok zor olduğu, erken seçim kararıyla birlikte Erdoğan’a bir kez daha adaylık hakkının doğacağı göz ardı edilmemeli.

Elbette CHP birinci parti olmanın psikolojik üstünlüğünü 2015’teki bitmek bilmeyen istikşafı görüşmelere benzer ‘yumuşama, normalleşme’ görüşmeleriyle heba etmemeli.

Normalleşme adı altında yapılan görüşmeler CHP’nin yıpranmış iktidara eklemlenmesi midir yoksa siyasetteki ‘ayrışma, kutuplaşma’nın ortadan kaldırılması, iktidar seçmeninin de desteğini almak mıdır süreç içinde görülecektir. İddia edildiği gibi bu temaslar bir iktidar sorumluluğunu paylaşmayla sonuçlanacak olursa CHP ve ülke için felaket olur; hiç gereği yok!

Erdoğan istediği kadar yeni oyun planları geliştirsin, yeni oyun kurma teşebbüslerinde bulunsun, iktidar siyasal ve konjonktürel olarak ömrünü tamamlamıştır; CHP süreci yanlış yönetmediği, çok büyük hatalar yapmadığı sürece…