Kıymetli kardeşlerim öncelikle, geçirmiş olduğunuz mübarek kurban Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutlar,Sizlerin ve ailelerinizin mutlu,mesut huzurlu bir bayram geçirmiş olmasınızı yüce Allah’tan temenni ederim.

Kesmiş olduğunuz kurbanlarınızı Rabbim en güzel şekilde kabul ve makbul eylesin.

Bu bayramı bir tatil şeklinde değil de,ibadet maksadıyla sila-i rahim şeklinde değerlendirmek için memleketlerine gelen kardeşlerimizin tekrardan yuvalarına kazasız belasız belasız kavuşmalarını diliyorum.

İslam âlemi olarak bir Kurban bayramına daha kavuşmanın mutluluğunu hep beraber yaşadık,

Hep beraber huzur ve mutluluk içerisinde bayram namazlarımızı kıldık.,akabinde kurbanlarımızı kestik.en başta anne babalarımız yüzünü güldürdük, onlara hediyeler vererek dualarını aldık.

Akabinde,kolu komşuyu akraba ziyaretleri yaptık ve ölmüşlerimizin kabir başına giderek onlara dualar da bulunduk.

Eğer gerçekten bayramı sizler bu şekilde geçirmişseniz, İnanki, sizleri insanlar değil,melekler bile kıskanmıştır.

Bayramlar: Güler yüzün tebessüm be hediyeleşmenin yanında, sila-i rahim yapmaktır.

İnsanların sebebi,sebepsiz yersiz tartışmalar sonucunda oluşan Küskünlerin tekrardan barışması demektir.

Küslük’, bir Müslümanın diğer bir Müslümanla konuşmaması, ilişkilerini kesmesi veya askıya alması, dargın durması ve bu dargınlığın devam etmesi halidir.

Küsme hastalığı, birbirlerine arka çevirme ve yüzüne bakmamakla ortaya çıktığı gibi gücenme hali, kırgınlık ve benzeri durumlarda da ortaya çıkar.

İslâm'da dargınlık hali, müminler arasında herhangi bir konuda ihtilâf edilebileceği kabul edilerek geçerli sayılmış; ancak bu halin üç günü geçmemesi gerektiği emredilmiştir. Bir müslüman bir müslüman’a üç günden fazla küs duramaz. Müslümanlar sürekli olarak birbirleriyle kardeş gibi geçinen, sevincine ve mutluluğuna ortak olan, elem ve kederini paylaşmasını bilen, her işte maddi ve manevi yanında bulunan ve birbirlerinin elinde tutan kişiler olmalıdır.

yüce Allah Kur’an-ı Kerim de: İnananlar ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a için takva sahibi olun. Umulur ki böylece merhamet olunursunuz.(Hucurat 10)

Üzerine durulması gereken en önemli konulardan bir tanesi de, anne ve babalarımızdır.

Dünyaya gelişimizin  tek amacı ve

imtihan içindir.

Dünyada her müslümanın imtihan ediliş şekli farklı farklıdır.

Bunlardan,Kimi nefsi,malı, evladı   komşusu,ilmiyle,kimisi de ana babasıyla imtihan olmaktadır

Allah bu imtihanlarımızı kolay eylesin

İslam, insan için en aziz varlık olan  anne babayı ve yaşlılarıda bizlere emanet etmiştir.

Yüce Allah kendine kulluktan sonra ana ve  babaya karşı iyi davranmayı emretmiştir.Anne baba bir insanın varoluş sebebidir.

Dün dünyaya gözünü açarken,

karşında anneni daha sonra ihtiyacını gideren saçını okşayan babalar gözükmektedir.

İşte yüzden ana babalara karşı acizlik belirtisi olaraktan öf dahi denilmemesi hususunda Allah bizleri açık bir şekilde uyarmış,

bunu kim yapıyorsa Allah’a karşı yapılan bir isyan olduğunu Cenab-ı Hak bizlere bildirmiştir.

Kim anaya babaya iyilik itaat ediyorsa, bunu Cenabı hak kendine yapılmış bir ibadet olarak kabul ediyor.”Resulullaha anne babanın çocukları üzerindeki hakkı nedir diye sorulduğunda,

Allah Resul’ü (s.a.v)”Onlar senin ya cennetin ya da cehennemindir diye buyurmuşlardır.

Bu bayramlarda anne ve babanın gönlü mutlaka ve mutlaka alınmalıdır ve alınması gerekir.

Diğer bir konu komşuluk hakkıdır.

Resulullah bir gün Cebrail bana geldi, komşu hakkından bahsetti ve üzerinde çok durdu. Az kalsın komşuyu komşuya mirasçı kılacağından şüphe ettim. Diyet bir hadislerinde de ise: Kendisi tok yatıp,komşusu aç yatan benim ümmetim değildir olamaz. Derken komşumuzun bütün dertleriyle dertlenmemiz gerekmektedir.

Cenab-ı Hak hucurat onuncu ayetinde müslümanların kardeş olduklarını beyan etmektedir.

Ayet be hadislerden anlaşıldığı üzere, bir müslüman’ın komşularımızla iyi geçinmeleri ve onların ihtiyaçlarını gidermeleri ve bu bayramda kestiği kurbanları da onlarla paylaşmaları gerekir.

Bayramlarda şahit olduğumuz benide çok üzen bir durum var, kurbanlar kesiliyor, Allah kabul etsin, ancak kolu komşu Hakkı gözetmeksizin, o kurban etlerini kıyma yaparak parsel haline getirerek difrizlere istif etmeleri kurbanla bir alakası olmadığını belirtmek isterim.

Kurbanlıklar, Allah’a yaklaşmak amacıyla, canından bedel olarak İbrahim sadakatı misali kesilen hayvanlara verilen isimdir.kurban etlik için kesilen değil, ibadet maksadıyla kesilen hayvanlardır.

Bu etler paylaşılmalıdır. Bir de yakını ve kendi komşusu varken, keseceği kurbanlıkları,uzaklara ucuz diye gönderilmektedirler.

fıkhi olarak kurban bu şekilde kesilen kurbanlıklar kabuldür ama takva olaraktan doğru değildir.

sana bayram bulan başkalarına seyran olmamalıdır.

Bayramlar birlikte kutlanır ve bir de amacına uygun bayramlar geçirilirse işte o zaman ibadet yapmış oluruz gönüller kazanmış oluruz Rabbimizin rızasını kazanmış oluruz gerçekten bayram yapmış oluruz.

Hepinizin bayramı mübarek olsun

Selamların en güzeli üzerinize olsun Allaha emanet olun efendim

İlahiyatçı ✍️ yazar Hüseyin DENİZ