Öncelikle konuyla alakalı olan Samimiyet nedir konusunu ele alalım.

Samimiyet; Rabbimize gönülden iman etmek, bu imanın gereği olarak da hiçbir dünyevi karşılık ve menfaat beklemeden sadece Allah'ın rızasını amaçlayarak yaşamaktır. Samimiyet, canlı-cansız bütün varlıklara karşı iyi niyet beslemektir.

Samimiyetin öncelikle dini bilimsel olaraktan bazı terimlerle söyle ifade edilir.

Bunlar: Nasihat,İhlas,niyet  ve Sadakattan ibarettir.

Birde dinimizin samimiyete verdiği  öneme göz atalım. İnançta,Sözde, tutum ve davranışlardaki olan samimiyettir.

Şimdide  samimiyet ters düşen ve bağdaşmayan bazı nitelikleri öğrenelim: Riya, İkiyüzlülük, İçi dışı bir olmama aldatma, kandırma,nifak, münafıklık,yalan, bunlar asla samimiyetle bağdaşan hasetler değildir.

Öncelikle dini literatürümüzde samimiyeti ifade eden kelime ve kavramlar üzerinde durulmalıdır.

Bunlar ihlas, nasihat, niyet ve sadakattır

Samimiyetin dindeki önemi ve temel değerlendirme ölçüsü olduğu için kişinin bütün

yapıp ettiklerinin samimiyetine göre karşılık göreceği anlatılmaya çalışılır ve daha sonra İslam dininin samimiyete verdiği önem anlatılır.

Müslümanın, iman, ibadet ve muamelat alanında yani hayatının her alanında samimi olması, inandığını yaşaması gerektiği örneklerle açıklanabilir.

Bu çerçeveler içinde özellikle samimiyetin zıttı olan riya, ikiyüzlülük, münafıklık, yalan,

aldatma ve kandırma gibi niteliklerin samimiyetle bağdaşmayacağı izah

edilebilir.

Bütün bu kötü haslet ve niteliklerin Kur’an ve Sünnette nasıl yerildiği

örneklerle anlatılır.

Netice itibariyle dinin özünün samimiyete dayandığı ve Müslümanların da bütün yaptıkları

her işinde samimi olması gerektiği vurgulanır.

Ecnebi bir insan Türkiye’ye geliyor

Meraklı gözlerle hep camii ve minarelerine  bakıyor.

Müslüman yanına yaklaşıyor ve soruyor?

Kardeş sen ecnebimisin?

Evet ben ecnebi bir Almanım

Ne bakarsın öyle meraklı meraklı camilere

Müslüman olmayı düşünüyorum bunları da Allahın evi olduğunu söylüyorlar.

Ne bekliyorsun o zaman neden Müslüman olmuyorsun diye soruyor.

Olmak istiyorum ancak şartı nedir bilmiyorum diyor.

Oda kardeşim çok basit camiye girip hocanın önünde Kelime-i şehadet getireceksin,bir de şükür kurbanı keseceksin

O’da  hepsi bu kadar diyor?

Evet hepsi bu kadar.

Adam abdest alıp camiye giriyor, hocanın önünde Kelime-i şehadet getiriyor Daha da büyüğünden bir kurbanlık alıp caminin avlusunda kesmeye çalışıyor.

Ancak bu kurbanı kesme işini bir türlü başaramıyor.

Yanından geçen bir insan ona yaklaşıyor ve ona sesleniyor kardeşim bıçağı mı kesmiyor?

Yoksa senmi kesmesini beceremiyorsun hayvan ızdırap çekiyor mundar edeceksin diyor.

Peki ne ben yapmalıyım diye soruyor.

Caminin içinde hayli Müslümanlar onlar namaz kılıyorlar içeri gir onlardan yardım iste diyor.

Adam bu sefer kanlı elbisesiyle ve elindeki bıçaklar birlikte caminin içine dalıyor.

Müslüman kardeşlerim bana yardım edecek içinizde Müslüman varmı diye soruyor?

Üstü başı kanlı elinde bıçak olan adamı gören içerdeki cemaat bu sefer adamdan korkarak namazı kıldıran imamı gösteriyorlar.

İmam efendi de,tabiki korkarak ve çekinerek cevap veriyor.

Onlar beni müslüman olarak göstermesini gösteriyorlar da!

İki rekat namaz kıldırdım diye müslüman mı olduk yani diyor.

Dostlar: Bu imamın adı Yusuf değil, ancak korkudan dolayı olan yusuflardandır.

İnanmak, iman etmek, bu uğurda canını,malını, yolda feda kılmak her yiğidin hakkı ve harcı değildir.

İnançlı bir kişide, inandığı dava uğruna mangal gibi yürek ister ve iman ister.

Bu dava yürekli insanların, hak yolda gözünü kırpmadan ölümüne mücadele  veren müçtehitlerin

davasıdır,

Öyle inandık demekle olmuyor, inandığını yaşayanlardan olmak lazım.

Adam ne yaptı. Tarif edildiği şekilde kelime-i şehadet’i getirdi ve akabinde kurbanı kesti müslüman oldu.

 Ecnebi Müslümanlık için hepsi bu kadar mı diyor?

Ona islamı kabul ettikten sonra, inandığın ve kabul ettiğin şeyleri yaşayacaksın deselerdi ve ona örnek olabilirselerdi daha da güzel olacaktı.

Bu devirde her inandık diyor demesine ancak.! Herkes işine geldiği gibi müslümanlık yaşıyor ve uyguluyor.

Yani herkes kendine göre bir yol tutmuş gidiyorlar herkes kendine göre Müslüman olduğunu sanıyorlar gerçek böyle değil onlar olsa,olsa; SÜSLÜ’MANDIRLAR.

Allah’ım bizleri, iman ve inancında samimi olan kullarından eyle. inandığı ve iman ettiklerini yaşayan kullarından olmayı nasip eyle

 Allah’ım: Dünya alemindeki bütün işlerimizin sonumuzu hayırlı eyle.

Cennetine girebilecek ameller işlemeyi bizlere nasip eyle.

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ