Dost dediğin parti bittikten sonra etrafı temizlemek için yanınızda kalandır; partiye hazırlanmanıza yardım eden, hatta kendi hikayesinden başka hikayelerin de baş rolünde bir süre olacağı motivasyonuyla siz olmadan da hazırlık yapandır.
Son dakikada ona ihtiyacınız olabileceğini bildiği için en sonuna kadar sizinle birlikte bekleyendir. Aklınızı okumasa da gözünüzdeki kıvılcımdan ya da ellerinizin titremesinden ne düşündüğünüzü anlayandır. Zamandan bağımsız bir ortaklık ve yakınlıktan oluşan tarafını gördüğünüz insanlardır.
Dostlar, dibe vurduğunuz ve zirvede olduğunuz zamanları beraber yaşadığınız kişilerdir ve iki durumda da onların varlığına minnettar olmuşsunuzdur. Çünkü dibe vurduğunuzda onlarsız daha kötü olursunuz, cennet ise onlarsız aynı olmayacaktır.
Dostunuzda kendinizden bir parça bulur ve hayran olduğunuz tuhaf bir tarafını görürsünüz
Dostlarınızda hem kendinizden bir parça bulursunuz hem de size tuhaf ve farklı gelen, hayran olduğunuz başka bir parça. Dost, siz gülmek için bir sebep bulamadığınızda sizden bir gülücük koparabilmeyi becerendir. Sinirlerinize hakim olamadığınızda size sabredendir. Ayrıca korkmak için bir sürü neden olsa da sizi cesaretlendiren ve her şeyi kaybetmiş gibi hissettiğinizde neşeli ruhunu kaybetmeyendir. “Giyinip dışarı çıkmam hiçbir şekilde mümkün değil” deseniz de ısrar etmekte kararlı olandır.
Onun olanın sizin de olduğunu sevgiyle size hatırlatan, evinin kapısı size her zaman açık olandır. Başka işlerini bırakmak zorunda kalsa da sizi duraktan almaya gelendir. Sizin de daha sonra ona yardım edeceğinizi, gezmekten çok yorulmuş olsanız da bunu yapacağınızı bilir.
Elbette toplanmış bir ev ya da misafir yatağı beklemeyin. Birbirinizi uzun zamandır görmemiş de olsanız, paylaştığınız güven sizi onun günlük hayatının bir parçası yapar. Sizi görmeye can atarlar, sizinle konuşmaya, sizi dinlemeye…
Dost sizin özünüzü görür ve siz de onunkini görürsünüz
Dost, hikayelerini ondan daha iyi bildiğinizdir. Kaybettiği bagajının hikayesini sayısız kere dinlemişsinizdir. Japonya’da, komşudan fena görünmediğini düşündüğü o çamaşırı almak zorunda kalana kadar aynı iç çamaşırıyla hayatta kaldığı günleri. Daha sonra ne kadar korkunç göründüğünü söylemesi ve bu hikayeyi her anlattığında o çamaşırı farklı şekilde hayal ettiğiniz için gülmeniz…
İnternetten Japonya’da iç çamaşırlarının nasıl göründüğüne bile bakmışsınızdır… ve çok çok çirkin olanlarını bulmuşsunuzdur. Hatta hikayeyi tamamlamak için bu fotoğrafları cep telefonunuza indirmişsinizdir. Hayatlarının bir kısmı sizin hayatınızın da bir kısmı olmuştur ve doğal olarak sizinki de onların.