Ezik ruhlar, genellikle kendi benliği kaybetmiş ya da başkalarının etkisi altında ezilmiş kişilerdir.
Bu durum, kişinin içsel dünyasında yaşadığı derin bir özgüven eksikliğinin ve bireysel farkındalığın yoksunluğunun bir sonucudur. Peki, bu ezilmişlik hissi nereden gelir ve nasıl aşılabilir?
Ego maskeleri
Birçok insan hayatındaki zorlukların ardından elde ettiği başarılarla değişir. Ancak bazen bu değişim, kendine yapılan fedakârlıkları görmezden gelme ya da karşısındakini küçümsemeyle sonuçlanır. Örneğin, zorlu şartlarda kendisine destek olan bir eşin kıymetini bilmemek ve yeni bir düzende o kişiyi terk etmek, bir tür ruhsal eziklik göstergesidir. Bu kişiler, aslında içsel huzursuzluklarının ve yetersizliklerinin üzerine bir ego maskesi takarlar. Fakat bu maske, gerçekte daha büyük bir boşluğu örter.
Yitirilen özsaygı
Bir diğer eziklik ise, sürekli kendini değersiz gören bireylerde görülür. Fiziksel görünümünü yetersiz bulan, başkalarıyla kıyaslama yaparak kendini küçümseyen ya da hiçbir alanda yeterli olmadığını düşünen kişiler, toplumun güzellik ve başarı standartlarının ağırlığı altında ezilirler. Bu durum, kişinin kendine güvenini tamamen yitirmesine ve özsaygısının tükenmesine yol açar. Asıl mesele, bireyin kendi değerini nasıl gördüğüdür. Kendini sürekli kıyaslayan ya da başkalarının beklentilerine göre şekillenen birey, kendi özünden uzaklaşır. Ancak kişi, bu döngüyü kırıp kendi içsel potansiyelini keşfetmeye başladığında, eziklik zincirlerinden kurtulabilir. Bunun yolu, öncelikle kendini tanımaktan ve kabullenmekten geçer.
Herkes hata yapabilir
Herkesin hataları, eksiklikleri ve güçlü yönleri vardır. Önemli olan, başkalarının gölgesinde kalmak yerine kendi ışığını bulmaya cesaret etmektir. Kendini ezmek ya da başkalarını ezmek, yalnızca kişinin içsel huzurunu bozar. Ancak kendilik bilinciyle yaşamak, gerçek bir özgürlük ve mutluluğun kapısını aralar.