Olumlu olmak ya da idare etmek gibi iki anlamı barındıran bir eylem halidir geçinmek. Huysuz, sürekli problem yaratan kişileri tanımlarken de ‘’geçimsiz’’ ifadesi kullanılır. Hatta evlilikler biterken de ‘’şiddetli geçimsizlik’’ sözüyle akte noktayı koyar hakim. Geçim için son derece sağlam bir irade ve sabır gerekiyor öyle değil mi ? Sosyal açıdan durum böyleyken günümüzde artık sahiden geçim mevzusu hem ekonomik hem de bu duruma bağlı olarak gelişen her türden geçimsizlik durumuna dönüştü. Ekonomik olarak geçinemeyen kimseler ve aile fertleri bu geçimsizliklerini toplumun her yerinde gösteriyorlar…Artan intihar vakaları, sokak ortasında çıkan kavgalar ve hatta cinayetlerle sona eren hayatlar, boşanmalar ve daha niceleri. Şehrimizde dahi eskiden pek tanık olmadığımız bu türden olayları artık daha sıkı duyar hale gelmeye başladık. İyi geçim için her bireyin önce ruh sağlığının yerinde olması gerekiyor bunun da ilk adımı evlerdeki ‘’huzur’’ kavramı.
Eskilerin deyimi ile maişet böyle bir şey işte. Derdi sahiden hayatta kalmak için maişet olanın başka derdi olmaz deniliyordu ama zira artık pek öyle değil. Her birey ötekinde yankılandığı için aç toku dürtüyor..Tok bundan hiç haz etmiyor zira artık herkes birbirine kör, sağır ve dilsiz.
Sağlıklı bir toplum topyekün sağlıklı ya da aynı şekilde sağlıksız hale geliyor. Bu sebeple geçinmek için gereksinimlerimiz hem ekonomik hem de duygusal unsurlardır. Her ikisinin de dengeli olması ile toplam huzur sağlanır aksi takdirde günden güne huzursuzluk ve geçimsizlik artar da artar.
Geçim derdi insan olmanın derdidir. İyi geçim insanı huzurlu kılar. Meşhur atasözümüz ‘’aç ayı oynamaz’’ ile sözlerimi tamamlamak isterim. Karnı ve ruhu tok olan kimselerin huzuruna imrenmemek ne mümkün. İyi geçim için hep iyileri seçin…