Hepimizin mutlaka geçmişinde anılarını tazelediği özel mekanlar vardır. Doğduğu evler gibi, okuduğu okullar gibi, askerlik yaptığı yerler gibi.
Ankara'dan Eskişehir'e gidip gelirken bildiğiniz gibi Polatlı'dan geçeriz.
Yanımda eşime ve kızlarıma her seferinde Topçu ve Füze Okulunu göstererek, "ben burada yedek subay okulunda okudum" derim.
Bazen onlar önce davranıp "babam burada askerlik yapmış" derlerdi.
Sonra İstanbul'a giderken, boğaz köprüsünden görünen Çamlıca Tepesini gösteririm, "askerliğimi bu tepede sıkıyönetim müfreze komutanı olarak yaptım" derim.
Başka sefer yine benden önce davranırlar, "babam burada görev yapmış" derlerdi.
Sonra İzmir'e gideriz. Bornova'dan geçerken "Ben üniversiteyi burada bitirdim" derim. Ordu'da Lise Caddesinde giderken Ticaret Lisesinin önünden geçeriz.
"Ben burada okumuştum" derim. Neyse şükür ki Ticaret Lisesi hala ayakta.
Sonra Taşbaşı'nda Fatih Ortaokulu'nu gösteririm, "Ortaokulu burada okudum" derim. Orada okudum ama Kabadüz Ortaokulunda bitirdim. O özel şahıs binası da terk edilmişti.
En önemlisi ve bu yazıyı yazmama neden olan Kabadüz İlkokulu'dur.
Oradan gelip geçerken, o beyaz badanalı, yarı ahşap, yerli kiremit örtülü binaya bakıp"ben ilkokulu burada okudum" derdim.
Bakacakaltı'ndaki evimizden bir saat yürüyerek gelip, bir saat yürüyüp geri dönerek okuduğumuz bu okul bizim için dünyanın en kıymetli ve kutsal mekanıdır. Esas üniversite orasıdır. Kabadüzlü olup da orada okumayan yok gibidir. Eminim önünden geçerken binlerce kişi dönüp, "Ben burada okumuştum" diyordur. Muhittin Beyli'yi, Salih Doğruyol'u ve daha sonra görev alan onlarca eğitimciyi unutmak mümkün mü?
Şimdi Kabadüz Belediye Başkanı Yener Kaya, "Kabadüz Merkez eski İlköğretim binasını kaldırarak yerine Peyzaj düzenlemesi ile öğrencilerimiz ve halkımız için yeşil alan ve park oluşturulacak" diye bir bilgi paylaşmış. Ne diyelim?
Bir tarih, bir dönem de böylece kapanıp, anıları ile birlikte “düzlenmiş” olacak. O okuldan mezun olanlar tam dönüp, "ben burada.." derken sözleri yakım kalacak. Çünkü artık tarihi Kabadüz İlkokulunu yerinde göremeyecek.
Bari o okulun bir maketi hazırlansa da, o okuldan mezun olanlar, onların yakınları anılarını tazelese. O okulda öğrencilerine ışık saçan eğitim kahramanlarının adı bir yerlere kazınsa, nasıl olur, diye düşünüyorum. Birçok beldenin, bir bölgenin anılırını taşıyan mekanlar böyle kolayca fast food gibi tüketilip atılmasa nasıl olur?
***
Geleceği anıları da koruyarak inşaa etsek olmaz mı?