Bazen sadece düşünürsünüz ve elinizden bir şey gelmez. Bazen sadece elinizden bir şey gelir ve siz yapmayı düşünmezsiniz. Ülkemizin üzerinde bir buhran var. Bizim oralarda derler ki “üzerine ölü toprağı atılmış”. Evet, üzerimize tonlarca ölü toprağı atılmış olmalı ki; uyanmakta zorlanıyor, direnmekten vazgeçiyor, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek insanlıktan uz aklaşıyoruz.
Hani nerde şimdi geçtiğimiz haftanın klavye kahramanları? Neredeler? Nerede o terörü lanetleyenler? Nerede o şehit analarını ağızlarından düşürmeyen rol kesiciler? Nerede o kahramanlık yapıp sosyal medyada boy gösterenler, askerlik fotoğraflarını paylaşarak savaşa hazırım diyen erkekler, profil resmine Türk bayrağı koyan genç kızlar-kadınlar? Neredesiniz ey halkım? Belli ki bir şeyler unutulmuş. Belli ki geçen zamana bu olaylar da direnememiş, silikleşmiş. Ne oldu da her şey güllük gülistanlık oldu bir hafta içinde?
Demek ki neymiş bir söz varya;
“Komünizm parayı bulana kadar,
Feminizm kocayı bulana kadar,
Ateizm de uçak düşene kadardır.”
İşte bu hesap bizim ki, biri dilimize bir parmak bal sürer, puf! Anadan doğma saf oluruz. Ne oldu ey insanlar ne oldu da unutuldu yaşananlar?
Bana bir şeyler söyleyin. Beni kendinize inandırın lütfen. Bayrak mitingi yapıldı, haberiniz mutlaka vardır. Pekâlâ, neden mitingden sonra bayraklar yerlere atıldı? Bu kadarcık mıydı bayrak sevginiz? Bu kadar mıydı bayrağa verdiğiniz değer? Uğruna dökülen kanlara böyle mi sahip çıktınız? Lütfen biraz samimi olalım. Lütfen biraz duyarlı olalım. Bir şeyler yapmaya çalışırken, daha da beter batırmayalım meseleyi. Sonra bir çuval incir yerle bir olur da, toplamak zor olur, güç olur.
Ben daha küçüğüm. Pek bir şeyden anlamam. Beni aydınlatın ağabeylerim, ablalarım. Bir ülkede savaş yokken neden dış ülke barış elçilikleri yollar? Ve bu ülkenin neden doğu ve güneydoğu bölgesi seçilir? Neden teröre sınır olan iller seçilir? Tahminimce önce bir örgüt kurarlar. Sonra terör hortlar. Büyük plan bu olmalı ki; iç karışıklıktan faydalanarak ülkeyi bölmek.
Bu planlar yapılırken, bunca olaylar olurken neden profillerinizi karartmadınız? Neden ağız dolusu lafları twitterdan paylaşmadınız? Neden kahvehanelerde saatlerce tartışmadınız? Neden arkadaşlarınızı uyarmadınız?
Neden?
Neden?
Neden?
Ben daha küçüktüm aslında. Büyüyecek çok yolum vardı? Mahallemde yabancı uyruklu insanlarla, duygularımızla oynayan dilencilerle karşılaşana kadar daha büyümem gereken çok yol vardı aslında. Neden bu insanlar bizim ülkemizde? Aynı şey bizim başımıza gelse bize kim kucak açacak? Hangi ülke bize sahip çıkacak düşündünüz mü hiç?
Bir zahmet bana açıklayın?
Savaş olursa hangi ülkeye sığınabiliriz?
Nefes alabilmek için kimliğimizi, benliğimizi kaça satabiliriz?
Bir damla suya muhtaç kalırsak, kim bize verir?
Ben söyleyeyim size en iyisi:
HİÇ KİMSE!
Peki, şimdi neredesiniz?
Bir hafta önce vardınız da, şimdi nere sindiniz?