Türkiye bir seçimden daha SAĞ çıktı.
Ülkemizde iktidarlar çok partili döneme geçtikten sonra (4,5 yıllık koalisyon dönemi hariç) hep sağdan gelip sağdan gitmiştir. Türkiye "solu darbe yemiş" yerli araba gibi sağa çeker.
Bakmayın siz Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çıkan her kötülüğün altında CHP'nin aranmasına. Bu sağ mahfillerin halkı manipüle etmesinden, algı operasyonundan başka bir şey değildir.
Darbeler, cuntalar, işkenceler, antidemokratik uygulamalar, ayrımcılık ve azınlık düşmanlıklarının tamamı sağ iktidarlar ve sağcı hükümetler zamanında olmuştur.
Dış borçlanmalar, dışa bağımlılık, emperyalist batı bloğu ile entegre olmalar, batının kapitalist finans kuruluşları ile ortaklıklar da hep o iktidarlar döneminde pekiştirilmiştir.
Doğrudur, "CHP Cumhuriyeti kuran partidir'" ama, sonra kulislere çekilip Türkiye'yi "saldım çayıra mevlam kayıra" mantığı ile seyreden partidir.
Devleti askerlere, asker sivil bürokratlara ve sağcı partilere bırakmıştır.
Yani Türkiye'yi; imam hatip, cami, cemaat, mescit, vakıf, tekke mekanlarını partilerine arka bahçe yapan; imamı, müezzini, vaizi elemanlaştıran, dini ve manevi duyguları siyasetlerine temel gıda maddesi yapıp sömüren Demokrat Partiye, Adalet Partisine, Anavatan Partisine, Doğru Yol Partisine, Refah Partisine ve bugünlerde de Adalet Ve Kalkınma Partisine teslim etmiştir.
Türkiye siyasi, askeri ve ekonomik anlamda ABD, AB, NATO ve batının süper güçlerinin yörüngesine oturtulmuştur. Dikkat edilirse ülkede iktidar olan parti değişse bile ideolojisi ve rejimi değişmemiştir. Darbe öncesi zayıflayan SAĞ iktidarlar darbe ile gitmiş, darbeciler giderken yerlerine yine güçlü SAĞ iktidarları bırakmıştır.
Türk seçmeni o yüzden sağcıdır.
SAĞ-MEN'dir. Sola gözü de yüreği de kapalıdır.
Çünkü ona yukarıda belirttiğimiz mahfillerde at gözlüğü takılmış, beyni yıkanmıştır. Sol öcüdür. ABD'nin, NATO'nun, batı sisteminin yarım asır süren antikomünizm propagandası da bunda etkili olmuştur. Türkiye'yi kendilerine İLERİ KARAKOL olarak gören batı her zaman sağ iktidarları desteklemiştir. CHP, DSP, SHP, SODEP gibi kitle partileri ve onların mensupları bile KOMÜNİST ilan edilmiştir.
Özetle Türkiye'de sistemin SOLA DÖNÜŞÜ yasaktır.
Tekrar edelim, asker, büyük sermaye ve entegre olduğumuz batılı dış güçler Türkiye'yi ne pahasına olursa olsun sağ iktidarların yönetmesini ister. Onlar için iktidar olan partinin biraz RADİKAL İSLAMCI, ANTİ LAİK ya da IRKÇI olmasının sakıncası yoktur. Onlar için Türkiye'de rejimin DEMOKRAT olması değil, İŞBİRLİKÇİ olması önemlidir.
O yüzden 1 Kasım sonuçlarına bakıp, "Hay Allah CHP neden kaybetti!" diye şaşırmayalım.
***
Dün hemşerimiz Naim Güney'in sosyal medyada bir paylaşımı vardı.
Onu bir okuyalım:
"Güzelordu Gazetesinde 1941 yılında çıkan bir sanat haberini sizinle paylaşıyoruz. Vona'nın enerjik ve sanatsever Halkevi'ne mensup gençler tarafından "Ana" adlı piyesi başarıyla sahneye koyduklarını haber yapmış ve Şirin Vona diye de bir Vona fotoğrafı yayınlamış. O yıllarda 2. Dünya savaşı sırasında ülkede yaşanan olağanüstü şartlara ve sıkıntılara rağmen Vona Halkevine mensup sanatsever gençler, amatörce de olsa "Ana" adlı bir piyesi başarıyla sahneye koymuşlardı. Şimdi ise sahneye çıkıp amatörce bir tiyatro yapmayı bırakın, açıp bir kitap okumayı bile eziyet gören bir nesille karşı karşıyayız. Elhamdüllilah.."
***
Evet CHP Cumhuriyeti kurmuştur.
Ama tarlaya sahip çıkmayıp, ZÜĞÜRT AĞA filminde olduğu gibi seyretmiştir.
Bir de bakmış ki tarla tapan elden gitmiş. O yüzden...
Eğer kazansa idi, "Abo! Nasıl kazandı?" diyerek küçük dilimizi yutardık.