Anayasamıza göre mektuplaşmanın gizliliği esastır açık yazılması esas değildir. Ama ben açık mektup yazacağım Çünkü Demokrasinin gereği açıklıktır. Aşağıdaki yazıda yer alan sözleriniz sizin CHP grup toplantısında yaptığınız konuşmadan alınmışlardır. Önce iyilerinden haddimizi aşarak takdir ettiklerimizden başlayalım. Sayın Kılıçdaroğlu diyorsunuz ki: AKP yöneticileri terör örgütüne yardım ve yataklık yapmışlardır. El hak doğrudur. Terörün iki kaynağı vardır. Açık bütçeler laik eğitimden uzaklaşmalar ve bu ikisinin doğurduğu işsizlik. AKP üçünü de tam gaz yapmıştır. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu söylediğiniz doğrudur ama eksiktir. Tamamlayalım. AKP yöneticileri terör örgütüne tam gaz yardım ve yataklık yapmışlardır.
Sayın Kılıçdaroğlu, devamla diyorsunuz ki: "Şimdi bedelini bu ülkenin garip şehitleri ödüyor. O şehitlerin kanları bunların yakalarındadır. Ceza hukukunda bunun karşılığı terör örgütüne yardım ve yataklık yapmaktır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yöneticileri terör örgütüne yardım ve yataklık yapmışlardır.”
Sayın Kılıçdaroğlu konuşmanızda ikinci iyi şudur.Diyorsunuz ki: 9 Şubatın 'Dünya Sigarayı Bırakma Günüdür. Türkiye en çok sigara içen ülkeler arasında 11'inci sıradadır. Türkiye’de her dört kişiden biri sigara içmektedir. "Sigaraya 1 yılda ödediğimiz para; 20 milyar dolar civarındadır. Ülkemizde 1 yılda sigaradan 110 bin vatandaşımız hayatını kaybediyor. Gelin hep birlikte sigarayı bırakalım. Temiz bir havayı teneffüs edelim". Alkışlamamak mümkün değildir.
Bu iki güzelden sonra gelelim işin özüne. Diyorsunuz ki; "Darbe hukuk demokrasiye zarar veriyor.Ben bu ülkede birinci sınıf demokrasi istiyorum' Bu ülkenin insanı, 3. sınıf demokrasiye mahkûm edilemez. ..... Anayasa ile her şey çözülmüyor. Sorun anayasa sorunu değil. Sorun darbe hukukundan kaynaklanan temel bir sorundur. Baskı yönetimi var. Olaya doğru teşhis konulmalı.” işte Sayın Kılıçdaroğlu AKP ye destek olan teşhis yanlışlığı budur. Sorunlar darbe hukukundan kaynaklanmıyor. Sorunlar açık bütçeden ve laik eğitimden uzaklaşmalardan kaynaklanıyor. Türkiye Cumhuriyetinde darbe hukukundan kaynaklanan sorun diye bir şey yoktur. Siyaset gerçek olmayan uydurulmuş olaylar ve Terimlerle yürütülemez. 12 Eylül anayasası darbecilerin iktidarında yapıldı ama Türk milletinin temsilcilerinden kurulmuş bulunan Danışma Meclisinde yapıldı ve Türk milletinin %91 oyu ile onaylandı. Sadece 82 Anayasasını 166. Maddesini bile uygulasalardı bu acı günlere gelmezdik. Nedir 166. Maddesi. “ Fiyatlarda istikrar sağlanacak” maddesidir. O zaman 184 TL olan bir ABD doları bu gün 3.000.000 dur 3000.000:184= ortalama 15.000 eder. 12 Eylülden sonra gelen demokrasi kahramanları Anayasamızın 166. Maddesine karşın açık bütçeler yaparak hayatımızı 15.000 defa pahalı bir durma getirmişlerdir. Bu da açık bütçelerden ve israftan kaynaklanan gaflet dalalet ve hatta hıyanet uygulamalarıdır.İşin özü budur. Bu olayın 12 Eylül Anayasası ile sizin deyiminizle darbe anayasası ile hiçbir ilgisi yoktur. Onun için Anayasamıza DENK bütçe ve Laik eğitimi alın. Gerisi teferruattır
Şimdi gelelim konuşmada hiç değinilmeyen konulara. AKP 2004 te Türkiye’yi teslim aldığı zaman durum vahimdi. Ama umutsuz değildi. Şimdi ise durum vahim ama umutsuzdur.
AKP İktidara geldiği zaman
1- Bir Gram Altın 18.000.000 TL idi. Bu gün 114.000.000 TL dir
2- Bir ABD Doları 1.320.000 TL idi. Bu gün itibari ile 2.925.000 TL dir
3- Asgari ücretle 10 çeyrek altın alınabiliyordu bu gün ancak 6 çeyrek altın alınabiliyor.
4- Çeyrek altın 24.000.000 TL idi bu gün 184.000.000
4- Benzin 1,500.000 idi. Bu gün 4,500.000 TL dir
5- Toplam bütçe açıkları 345 Katrilyondur. Bu demektir ki; AKP iktidarı 13 senede 345 Katrilyon TL Türk milletinin cebinden devlet zoru ile almıştır.
6-2004 te bütçemizle 7.340 Ton altın alabiliyorduk. 2015 te ise bu rakam 4.830 tona gerilemiştir.(*)
• Özetlersek: cebimizden paralarımız alınmıştır,
• Hazinemiz iflasa sürüklenmiştir.
• Hayat pahalılığı çekilemez boyutlara ulaşmıştır.
Ve diyorsunuz ki:'Türkiye’yi darbe hukukundan arındırmadığımız sürece bu ülkeye demokrasi gelmez” Sayın Kılıçdaroğlu yanlış değerlendiriyorsunuz. Denk bütçe yapılmadan ve laik eğitime dönülmeden bu ülkeye demokrasi gelmez.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu konulara hiç değinmediniz ve AKP nin yaptığı tahribatları Türk milletine anlatmadınız. Dost acı söylermiş.