Derleyen: Op. Dr. Aytekin Ertuğrul

Bu hafta yazı yazamadım. Sessiz çığlıklarımızda söylediğimiz marşlar aslında birer milli marştır. Bu gün onlardan bir demet yazalım. Hepimizin dosyasında bulunsun: Anlaşılan sessiz çığlıklar daha çok yapılacaktır. Biz askerler sıramızı savdık şimdi polislerin savcıların ve gazetecilerin sessiz çığlıkları sıradadır. Başarılar dilenir.

Kara Harp Okulu Marşı 

Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız
Tufanları gösteren, tarihlerin yadıyız
Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti
Cehennemler kudursa, ölmez nigahbanıyız.

Yaşa varol Harbiye, yıkılmaz satvetinle
Göklerden gelen bir ses sana ne diyor, dinle:
Türk vatanı üstünde sönmez güneşsin sen
Kartal yuvalarında, hürdür millet seninle.

Yüz senedir Harbiye bu orduya şan verir
Çıkardığı dehalar semalara yükselir
Baştan başa tarihtir mektebin her zerresi
Sarsılmayan azminle çelik kaleler erir.

Şahikalar üstünde meydan okur bu erler
Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler
Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti
Tarihlere sorun ki bize “Ölmez Türk” derler.

Kara Harp Okulu Marşı'nın güfte ve bestesi 1928 yılında, Kara Harp Okulu Birinci Sınıf Öğrencisi olan Cevdet Şakir ÇETİNEL (1929-B.29) tarafından yapılmıştır.

İzmir Marşı’nın sözleri

İzmir Marşı

İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

İzmir’in dağlarına bomba koydular
Türk’ün sancağını öne koydular
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana

İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları bağrıma bastım
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana

Peygamber kucağı şehitler yeri
Çalındı borular haydi ileri
Bozuldu çadırlar kalmayın geri

 

Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah’ından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

İzmir Marşı’nın bestelenmiş iki kıtası

İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları bağrıma bastım
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

Mülkiye Marşı

Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz,
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz.
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.

Bir güneştin bir zamanlar, aya kadar kaldındı dün,
Dün bir ay'dın, sislenen boşlukta yıldızsın bu gün;
Benzin uçmuş bak, ne rüya'dır, bu akşam gördügün?
Ey Vatan gözyaşlarin dinsin, yetiştik çünkü biz.

Beklesin Türkoğlu'nun azminde kuvvet bulmayan,
Sel durur, yangın söner elbette bir gün Ey Vatan
Süslenir, oynar yarin, dün ağlayıp matem tutan
Ey Vatan gözyaşlarin dinsin, yetiştik çünkü biz.

Beste: Musa Süreyya Güfte: Cemal Edhem(Yeşil)

 

Dağ Başını Duman Almış

Dağ Başını Duman Almış 
Gümüş Dere Durmaz Akar 
Güneş Ufuktan Şimdi Doğar 
Yürüyelim Arkadaşlar 

Sesimizi Yer, Gök, Su Dinlesin 
Sert Adımlarla Her Yer İnlesin 

Bu Gök, Deniz Nerede Var 
Nerede Bu Dağlar Taşlar 
Bu Ağaçlar Güzel Kuşlar 
Yürüyelim Arkadaşlar 

Sesimizi Yer, Gök, Su Dinlesin 
Sert Adımlarla Her Yer İnlesin


Marşlar bir milletin canlılığının ve  hayat damalarının devamlılığının en güzel örnekleridir. Har hafta sessiz çığlıklarda

Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız
Tufanları gösteren, tarihlerin yadıyız
Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti
Cehennemler kudursa, ölmez nigahbanıyız

dörtlüğünü içten saygıyla ve duyarak okumak bile yeter de artar.  Başarılar dilenir.