Bu CHP var ya.
Hiçbir şeyden korkmadı “sol” dan korktuğu kadar.
Bu anlayışı yıllarca Genel Başkan olarak Baykal yürüttü. Bir genel kurul sonrası, parti yönetimini Alevilerden ve Kürtlerden temizlemekle övünmüştü.
Daha kısa süre önce de RTE’nin emriyle Türkiye’nin Suriye topraklarını, Halep’i bombalamasını şu sözlerle savunmuştu:
“Halep Sünni İslam kentidir. Bu kent Esat’ın himayesine teslim edilemez. Olay şii kuşatmasıdır. Bombalama Türkiye’nin hakkıdır.”
Açıklamayı yapanın adını yazmayın, RTE’nin açıklaması sanılır.
Baykal RTE ile kolkola yürüyor.
Şimdi gündemde RTE’nin, dolayısıyla AKP iktidarının yeni projesi var. Dokunulmazlıkların kaldırılması, hakkında fezleke bulunanların yargıya, ceza evine gönderilmesi. Özelde de HDP milletvekillerinin içeri tıkılması.
Çünkü, TBMM devreden çıkartılıyor. Bu işlem artık iktidara bağımlı mahkemeler tarafından yürütülecek.
AKP’nin bu konudaki Anayasa değişikliği teklifine MHP’nin desteği zaten hazırdı. Hatta Cezaevi bile MHP’yi kesmiyor,”taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmayın” diyorlar.
Bu projeye CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “evet” demesi hem kendi tabanında hem demokrat çevrelerde tartışmaya yol açtı.
Tabii ki iktidarın keyfi gıcır. MHP’den sonra CHP’yi de yanına almış oldu.
Yandaş medya, yandaş yargı, yandaş sendikadan sonra şimdi yandaş yeni bir parti eklenmiş oldu.
RTE, düşman gördüğü milletvekilleri için bu “fezlekeler TBMM raflarında çürümemeli” demişti.
Şimdi Kılıçdaroğlu, “hay hay” demiş oldu.
Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması ve tutumu partisinde sıkıntıya yol açacağı, çok sayıda CHP’li milletvekilinin buna uymayacağı anlaşılıyor.
CHP içindeki tartışma, çalkantı ayrı bir konu ve CHP’nin kendi sorunu.
CHP yönetimlerinin bu tür tutumları yeni değil. Yapısal bir sorun.
CHP, Ecevit’in 1977’lerdeki kısa bir dönemi hariç hep sol’dan uzak durdu, korktu.
Hep sağ’a yanaştı.
Örneğin daha yakın geçmişte bir seçim öncesi İstanbul’da, buldukları kara çarşaflı kadınlara rozet takarak sağ ile dinciler ile ittifak için çalıştılar.
Sonra tescilli MHP’li Ekmelettin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yaptılar. Ardından Ankara Büyükşehir Belediyesine yine MHP li birini aday gösterdiler.
Sağ’da olmaktan medet umdular.
Aman , “solcularla birlikteler” denilmesinden korktular.
Bu günkü hükümetin sözcüsü Numan Kurtulmuş’un dava arkadaşı tescilli dinci, İslamcı, Erbakan’ın müridi Mehmet Bekaroğlu’nu Milletvekili ve Genel Başkan yardımcısı yaptılar.
Hep sol gösterip, sağ vurdular.
Bu sol korkuları sadece partide değil, CHP’lilerin yönetimindeki Halk TV de de yaşanıyor.
MHP’nin kültür bakanı, başta Bahçelievlerde 7 TİP’li gencin katliamının baş sorumlusu olmak üzere solculara yönelik birçok siyasi cinayetin örgütleyicisi A. Çatlı’nın dava arkadaşı Agah Oktay Güner Her hafta saatlerce bu kanalda nutuk atıyor CHP tabanına akıl veriyor. Bir ara ve uzun süre aynı ekipten Yaşar Okuyan da buradaydı.
Yetmedi, AKP bakanlarından Abdüllatif Şener bu kanalın sürekli konuğu.
Ekibe bakın.
Son aylarda bunlara RTE’nin talimatıyla Kars’ta İnsanlık anıtını yıktıran AKP’nin kültür bakanı Ertuğrul Günay dahil oldu.
Halk TV. Günay’ı günahlarından arındırma, aklama merkezi durumunda.
Bu kanal da Parti gibi sol’dan değil sağdan konuşmacılardan medet umuyor.
CHP gericilikten, gericilerden korkmuyor, sol’dan solculardan, sosyalislerden korkuyor.
Sol sosyal demokrat olamıyor.
Klavuzu sağcı, dinci olanın hali de böyle oluyor.
RTE, AKP, MHP ittifakının yeni elemanı CHP geliyor. Yer açın.