Hakikaten bu yazı "Ordu'da turizm mi olurmuş?" diyenlere de 'kapak' olmuş, diyebiliriz.
Bunu kabul ederken, "Fakat" diyerek bir kenara koyuyoruz.
Ordu ili bugünlerde 'turizm' kavramını sadece medya ve iletişim araçları düzleminde değil, pratikte yaşayıp, görüyor. Şu anda Ordu nüfusu kış nüfusunun belki de 3 katına ulaşmıştır.
Gurbetçiler var, gurbetçilerin yanı sıra gelen yabancı konuklar var, mevsimlik işçiler var. Havalimanının açılmış olması, yaz sıcakları ve "yayla" ve "fındık" motivasyonu ile dere-tepe insan kaynıyor.
Yazıya girerken koyduğumuz "rezerv"in nedeni, tüm bu 'kalabalıklar' 'turist' 'turizm' kavramı içinde değerlendirilebilir mi? Evet izdiham halinde Boztepe'ye çıkıyorlar, evet izdiham halinde Çambaşı Yaylası başta olmak üzere yaylalara akın var. Evet sahiller, kumsallar, cadde ve sokaklar dolup taşıyor. Üstelik fındık toplamak üzere gelen bizim "amele" dediğimiz "mevsimlik işçilerimiz" de aramızdalar. Sonuçta onlar da yiyor, içiyor, aldıkları yövmiyelerden esnafa para bırakıyor.
Yani özetle tüm bu hareketi kısmen de olsa "turizm" içinde değerlendirebiliriz.
Peki böylece "turizm sektörü" oluşturmuş oluyor muyuz?
Hayır? Çünkü turizm sektörü altyapı istiyor, yetişmiş eleman istiyor. Yol istiyor, tesis istiyor, yol beldelerde konuklama ve sosyal ihtiyaçların karşılanacağı alanlar istiyor. Eğlence yeri, bar, disko, müzikhol istiyor. Yani "mekân" istiyor. Turizmin 'sektör' olabilmesi ve yerel kalkınmaya, bölgesel kalkınmaya katkısının olabilmesi için "mekân" gerekli. O yüzden turizm sektörünü felsefi, ideolojik, teolojik kaygılarla, içki ve eğlence düşmanlığı üzerine temellendiremeyiz.
Ak Parti 2012 yılında Sorular ve Cevaplarla Yeni Büyükşehir Belediye Yasası adıyla bir yayın hazırlamıştı. Ak Parti Genel Merkezi Yerel Yönetimler Başkanlığı tarafından yayınlanan bu sunumda bakın ne diyor: "Özellikle Turizm Beldeleri Belediye Hizmetleri Açısından Yeni Büyükşehir Yasasından Olumsuz mu Etkilenecek?"
"Yeni Büyükşehir Yasası belediye hizmetleri açısından belki de en çok turizm beldelerine sağlıklı hizmet gitmesine katkı sağlayacaktır. Kış nüfusu ile yaz nüfusu arasında kıyaslanamayacak farklar bulunan belde belediyelerimizin kış nüfusuna göre aldıkları gelirle yaz aylarında en az birkaç misli nüfusa hizmet etmesi ve ellerindeki kısıtlı imkanlarla belediye hizmetleri veremeyecekleri aşikar oldu ğu halde bu uygulamaya devam edilmesi talihsizlikti. Yeni Büyükşehir Yasası belde belediyelerini kaldırarak planlama ve uygulamanın bütünlüklü bir hizmet anlayışıyla ve daha geniş imkanlarla ilçe ve büyükşehir belediyeleri tarafından hayata geçirilmesine imkan tanımaktadır."
Önerimiz, Ordu Büyükşehir Belediye yönetimi "turizm daire başkanlığı" kurmalı, "turizm sektörü" felsefesini "tutucu, çağdışı" motiflerden arındırmalı ve turizm girişimcilerine ve turistik mekanlara "potansiyel günah mekânları" gözlüğü ile bakmamalı. Turizm sektörüne İspanya, İtalya, Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinin bakış açısı ile bakmalıdır.
***
Son söz; turizm kafada başlar...