Geçen haftaki yazımızı şöyle bitirmiştik: Ey TBMM üyeleri. “Siz orada yalnız düşmanı değil milletin makûs talihini de yendiniz” dedirtin. Görevinizin Türkiye Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek olduğu unuttuğunuzu düşündüren sinyaller mevcuttur.  Açık bütçeye oy vererek 1950 den beri bunun tersini yapıyorsunuz. Bu yola devam ederseniz Türk Milleti işe el koyacaktır. Dost acı söyler.

Nitekim keşke demez olaydık dediğimiz doğru çıktı ve Türk milleti Atasının verdiği emanetin sahibi ve bekçisi olduğunu 29 Ekim’de AKP iktidarına ve Dünyadaki yandaşlarına gösterdi

Tekrar olacak ama; 11 yıllık iktidarlarında 11 tane açık bütçe yaparak toplam 340 milyar açık bütçe yapan ve bütçe açıklarını kapatmak için ne var ne yok satan uçan kuştan borç alan bir iktisadi politikanın sahiplerinden demokrasi beklemek halkımızın deyimi ile öküzün altında yavru aramak gibi anlamsız bir şeydir.

İnsanların diğer canlılardan farkı yaptıkları hatalardan, yanlışlardan hatta kasıtlı olarak yaptıkları kötülüklerden ders alan canlılar olmalarıdır. Bu satırların yazarı son 40 senedir açık bütçe konusundaki yanlışlarından gafletlerinden dalaletlerinden ve hatta hıyanetlerinden ders alan ve bir dahaki sene düzelten bir iktidara rastlamamıştır. Böyle bir iktidar yoktur. Bu konuda verilmiş Atatürk’ün direktifi şudur:“Açık bir bütçenin sayısız sakıncalarını iyi bilen TBMM nin denk bütçe yönünde kesin karar sahibi bulunması devletin mali ve hatta genel politikası için büyük güvencedir”

İsmet İnönü 1957 de 3. Menderes Hükümetini eleştirirken şöyle demiştir: Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılı son baharında memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.

İşte bu iki ayyaş öyle diyor. Bu iki ayyaşın dediklerine Müslüman iktidarlar kulak asmıyor. Şaka bir yana daha henüz Recep Tayyip Erdoğan’ın dünyaya gelmemiş olduğu yıllarda başlayan açık bütçe ve enflasyon politikaları AKP döneminde insaf, vicdan, milletseverlik, dinimize ve Yüce peygamberimize Yüce yaratanın emri olan “ OKUemrine” bilim Çin’de olsa gidin alın” diyen Yüce peygamberimizin hadisi Şerifine uymayan yolda harici bedhahların yol göstericiliğinde süratle ilerlemektedir. Geçen hafta bir kısmını yazdığımı olaylar ardı ardına oluşmuş Artık Türkiye Cumhuriyeti demokrasiden hukuk devletinden eser bile kalmamıştır. 11 tane açık bütçe ile geldiğimiz yerde neler var özetle tekrar görelim:

-          Devleti mali ve hatta iç ve dış politikası güvenceden yoksun haldedir.

 

-          Memleket tam manasıyla iflasa sürüklenmiştir.

 

-          Altın temel alınırsa yaşamımız %650 zamlanmıştır

 

-          Yine altın temel alınırsa Asgari ücretimiz ve Tüm ücretlerimizin alım güçleri %50 düşürülmüştür.

 

-          2002 yılında Hazinemizin alım gücü 4.200.000.000 adet çeyrek altın iken2013 itibari ile 2.400.000.000 çeyrek altın alım gücüne düşmüştür

-Anarşi kol gezmiştir. Milli reaksiyonlarımız biber gazı coplar TOMA larla silindir gibi ezilmiştir. Sadece 5 şehit Gezi parkı olaylarında verilmiştir.

Değerli AKP Milletvekilleri siz de en az size oy veren AKP li yurttaşlarımız kadar vermeyen muhalifleriniz kadar vatanseversiniz. Vatansever milletsever olmak doğal bir olaydır Çünkü siz bu milletin evlatlarısınız ve bu vatanda yaşıyorsunuz. Onun için bu vatanın bölünmez bütünlüğünün yanında ve milletin mutluluğuna ilerlemesine engel olaylara karşı olmak zorundasınız. Açık bütçe ve enflasyon 1950 yılından bu yana dâhili ve harici bedhahların müştereken yürüttükleri önemli ve temel Türk Milletini yok etme ve Cumhuriyeti yıkma projesidir. 2014 bütçesi de 33 Milyar açık olarak önünüze gelmiştir. Bu bütçe ile yola devam edilirse artık geriye  “Beraber yürüdük biz bu yollarda” ve “ Durmak yok yola devam” diyeceğiniz yol kalmaz. Bunun işareti 29 Ekim kutlamalarıdır. Milletimiz bu kutlamalarda AKP hükümetinden daha güçlü daha haklı olduğunu ve Türk milletinin Cumhuriyetin faziletlerinden asla vazgeçmeyeceğini göstermiştir.

Çıkmaz yollardan dönülmelidir. Onun için yol yakınken yapılacakları bir dost olarak tekrar yazıyorum.

TBMM ne sunulan 33 milyar açık bütçeyi daha komisyonda iken reddedin.

11 yıllık tahribatı da önlemek için gelirlerinizle en az 50 milyar tasarrufla yeniden hazırlanacak bütçe isteyin.

Ey TBMM üyeleri. “Siz orada yalnız düşmanı değil milletin makûs talihini de yendiniz” dedirtin. Aksi halde bu günkü TBMM tarihe vatanını milletini dâhili ve harici bedhahların oyunlarından kurtaramayan bir Meclis olarak geçecektir. Dost acı söyler.