Pandemiyle birlikte Dünya çok ciddi bir sağlık mücadelesi içerisinde buldu kendisini, bireylerden-devletlere çok kısa bir zaman diliminde yepyeni alışık olunmayan bir süreç hâkim olmuştur. Belirsizlik ve bilinmezlikse hala bu yeni durumun ciddiyetini sürdürmektedir. En büyük sınavın ise sağlık önlemleri kapsamında olacağı aşikârdır. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı tarafından Hayat Eve Sığar uygulaması geliştirilmiştir. Bu kapsamda vatandaşların alacağı HES kodu üzerinden Covid-19 salgın hastalığı açısından güvenli ortam yaratılmaya çalışılmıştır. Kullanımı halen devam etmekte olan ve birçok kamusal alanda da zorunlu tutulan HES kodunun amacı toplu taşıma, toplu kullanım alanları gibi yerlerde geçirilecek süre boyunca bulaş riskini azaltmak üzere vatandaşın Covid-19 hastalığı yönünden herhangi bir risk taşıyıp taşımadığına ilişkin kayıt tutulmasıdır. Bu kayıt neticesinde birlikte bulunulan herhangi birinin Covid-19 testinin pozitif olması halinde vatandaşın bilgilendirilmesi imkânı da sağlanmaktadır.
HES kodu uygulaması konusu ve içeriği itibariyle sınırlı ve basit bir uygulama gibi gözükse de sağlık sektöründe ülke geneline zaruri kılınan ilk teknolojik uygulamalardandır. Çünkü bu uygulamanın muhatabı bir yanda yirmi bir yaşındaki üniversite genci, bir diğer yanda altmış beş yaşındaki emekli amcamızdır ya da bir başka deyişle bu uygulamanın muhatabı hem bir profesör hem de okuma yazması olmayan vatandaşımızdır. Dolayısıyla, teknolojik dönüşümde pandemi etkisiyle sağlık sektöründe de yenilikler baş göstermiştir. Bu kapsamda, kaçınılmaz bir şekilde insanlar bu teknolojiye uyum sağlamak durumunda kalmışlardır.