Geçen hafta kaçıncı defa AKP nin karnesini yazmış ve şöyle demiştik.

AKP+CHP koalisyonu kurulamaz Çünkü AKP mandacı eğilimli bir partidir. CHP Kuvayı milliyenin partisidir. Kuvayı Milliye ile mandacılık bir arada olmaz. Olamaz. Haftaya bu konuyu açalım.

Şimdi bu konuyu açıyoruz. Konuyu açmadan evvel AKP nin karnesini yeniden hatırlayalım.

- 2003 te Asgari ücretlerle 10 adet çeyrek altın alınabilirken bu gün 6 adet zor alınıyor.

 -Bir ABD doları 1.320.000 TL iken bu gün 2.780.000 TL dir.

-Hazinemizin gelirleri ile 2003 te 7.340.000 kg altın alım gücünde iken 2015 te 4.836.000 kg a düşmüştür

-Dahasını yazalım mı benzin 1.500.000 den 4.500.000 e, et 12.000.000 dan 35.000.000 na çıkmıştır. AKP dönemi 14 Mayısta açılan hıyaneti milliye rotasının çok kötü bir devamıdır. 

Şehit anaları ağlamasın. Evet ağlamasın. Ama bütçemizi denk yapalım Dolar da Türk parasını ezerek Türk lirasını ağlatmasın. Analarımızı ağlatan doların Türk parasını ezerek Türk milletini ağlatmasıdır.

 Anayasamıza göre hükümetler TBMM de kurulur. Orada hesap sorulur. Orada azledilir. Her şey orada yapılır. Yeni hükümet de  Anayasaya göre kurulmalıdır. Anayasamızın  emri budur. O halde kurulacak hükümet hem anayasaya uygun olarak kurulacak hem de anayasada yazılı emirleri yerine getirecek. O halde Anayasamızın hükümlerini ve amaçlarını Anayasamızdan kopya çekerek tekrar yazalım.

Devletin temel amaç ve görevleri 5. Maddesinde yazılı olup bu temel amaç ve görevler şu şekildedir.

* Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak

* Kişilerin ve toplumun  refah ve huzurunu sağlamak

* Sosyal hukuk devleti…ile bağdaşmayan ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaktır.

Bir de Anayasamızın 166. Maddesine bir göz atalım:

Anayasa madde 166.: Ekonomik , sosyal ve kültürel kalkınmayı planlamak ve bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak devletin görevidir. Planda milli tasarrufu üretimi artırıcı ve fiyatlarda istikrar sağlayıcı tedbirler öngörülür....Kalkınma girişimleri bu plana göre gerçekleştirilir.

Görüldüğü gibi Anayasamızın birinci amacı refah ve huzurun sağlanmasıdır. İkinci amaç ise  milli tasarrufu sağlamak, üretimi artırmak ve fiyatlarda istikrar sağlamaktır. Anayasamız böyle emrediyor. Peki bu Anayasa 1982 de yürürlüğe girdiğinden bu yana fiyatların artmadığı, dövizin yükselmediği, para değerimizin düşmediği bir gün dahi yaşayan gören var mı? İşte geldik Anayasamıza ihanet durağına. Peki açık bütçe ile zamların cirit attığı bir ortamda refah ve huzur sağlanabilir mi? Asla sağlanamaz. 14 Mayıs 1950 den beri sağlanamayan şeyler bunlardır. Türk milletinin o tarihten bu yana refahı ve huzuru yoktur. Peki o tarihten beri Türk milletinin refahı ve huzuru yoksa neden yoktur. Açık bütçe yapıldığından yoktur. Anayasamızın 5. ve 166. Maddelerinin amaçlarına ulaşmak için   bilimsel olarak DENK bütçe  gereklidir. Peki bu kadar karışık bu kadar kanlı bir ortamdan sorumlu olanların ağzından açık bütçeler yüzünden buraya geldik doğru yol denk bütçedir diyene rastladınız mı?

İşte geldik işin özüne. Bilgisizlikten gafletten, dalaletten ve hatta....  dan kaynaklanan  hiyaneti milliye siyaseti 14 Mayıs 1950 den beri Türk siyasi hayatının değişmeyen ve değiştirilmesi dahi önerilemeyen temel özelliğidir.

Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri denilmiştir. Biz de o emri günümüze uyarlayarak yazımızı bitiriyoruz. Ey Türk Milleti, ilk hedefiniz denk bütçedir ileri.