İktidarımızın omuzdaşlarından olan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici asgari, ücretleri, %40-50 artmalıdır demiştir. Doğru demiştir ama eksik demiştir. Acil olarak %40-50 arasında asgari ücretler arttırılmalıdır. Ama bu yetmez. Diyecektir ki: “Enflasyon ve açık bütçe devam ettikçe asgari ücretler düzelmez. Gelecek seneye yeniden asgari ücret tespiti, gerekir. Asgari ücretlere % 40-50 oranında zam yapıldıktan sonra Merkezi Yönetim Bütçeleri, DENK olarak hazırlanmalı ve TBMM den DENK olarak çıkarılmalıdır. Enflasyonu %5 veya daha fazla arttıran Hükümetler TBMM tarafından görevden alınacakları da Anayasamıza açık açık yazılmalıdır. Asgari ücretler Türk milletinin yaşamının temelidir. Bu konuda kimse Atatürk'ün emrettiklerinin dışında çözüm aramasın. Çünkü yoktur”.
Şimdi diyeceksiniz ki Atatürk ne emretmiştir. İşte, Atatürk’ün bize verdiği direktif.
- Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.
- Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir M. Kemal Atatürk
TBMM ve Büyük Türk Milleti ilk hedefimiz DENK bütçedir İLERİ!!!!!!
Atatürk İlke ve Devrimlerine Dönmekten Başka Gaflet Yolları Aranmamalıdır.
İnternet ortamında veya basın yayın organlarında konuşulan/yazılan görüş açıklayan yazarlarımız son zamanlardaki olaylarda da yine şahısları ön plana geçiren görüşler paylaşmaktadırlar. Şunu söyleyelim ki. 1923 -1938 arasında DENK bütçe+ Planlı ve Devletçi ekonomik düzen adaletin bağımsız mahkemelerce sağlandığı laikliğin titizlikle korunduğu Atatürk düzeni ile Cumhuriyetimiz dünyaya örnek olmuş ve gelişmekte olan ülkeler için de bir umut ışığı olarak görülmüştür. Ancak 14 Mayıs 1950 de Harici bedhahlarımızın telkinleri ile bu ilkelerin tersi karanlık yola çıkılmıştır. Şimdi yapılacak şey bu karanlık yoldan dönerek tekrar Denk Bütçeli laik eğitimli planlı ve devletçi ekonomik düzene dönmektir. Bu nedenle 14 Mayıs 1950 de 3 TL olan bir ABD doları bugün 18.630.000 TL ye çıkmıştır. Yanı TL dolar karşısında 6.200.000 defa değer kaybetmiştir. Konu budur. Yoksa başa gelenlerin karakterleri duruşları gençlikleri vs. gibi faktörler değildir. Eleştirilerimizi yaparken şahıslar üzerimde değil Atatürk yoluna tekrar dönmek üzerine kurulmalıdır.
- Atatürk devrimlerinden ve ilkelerinden sapmak demek SEVR yoluna yeniden dönmek demektir. Sevr yolu ise harici bedhahlarımızın Türkiye’mize kolayca girebilecekleri önlemlerden ve uygulamalardan ibaret gafletlerden başka bir şey değildir. Bu nedenle Atatürk yoluna ( İlke ve devrimlerine) ihanet SEVR yoluna çıkmak olacağından vatana ve cumhuriyete gaflet dalalet ve hatta hıyanet olacağı hiç aklımızdan çıkarılamaz.
Sayın İmamoğlu’nun Dramı
- Sayın İmamoğlu diyor ki: Zulmün binasını biz yıkacağız. Bu söz güzel ama açıklanmaya muhtaçtır.
- Zulüm nedir?
- Zulüm, Açık bütçeler yapmak
- Atatürk'e göre: bağımsızlığımızı yok etmek
- İsmet Paşamıza göre; Türk Milletini tam manasıyla iflasa sürüklemektir.
Bu zulmün ta kendisidir. Çare de DENK bütçedir. Neden bunu söylerken bilmece gibi söylüyor da apaçık DENK bütçe yapacağız açık bütçeler devrini tarihe gömeceğiz, Türk milletini tam manasıyla iflasa sürüklemekten vaz geçeceğiz demiyorlar. Böyle dese benim gibi bu konunun cahilleri dahi ne denildiğini anlayacak ve Türk milleti size iktidar yolunu açacaktır.
Türk Milletine ve Cumhuriyetine İhanet 14 Mayıs 1950 de başlamıştır.
14 Mayıs 1950 de başlayan açık bütçe gafleti ve ihaneti bitmiyor. Bir gram altın olmuş 1074.000.000 TL. Bir ABD doları olmuş 18.650.000 TL Bu çok ileri bir durumdur. Yıkılmaya veya tam manasıyla iflasa çok yakın bir durumdur. Bunu bazı uydurma sözler karşılamaz. Daha derinden söylemek gerekir." Vatana kötülük etmek veya hainlik etmek gibi) Bu kadar ağır gidiş demek olan Açık bütçeleri bir türlü T.C. Anayasa Mahkeme’sine götürmeyen DANIŞTAY her geçen gün yanlışın derinleştiğinin ne zaman farkına varacaktır?