Sayın Bahçeli'nin AKP ye yardım sicili oldukça bozuktur. AKP ye yardımda sınırsız ve pervasız davranarak AKP'nin Türk milletine yaptığı tersine gidiş  uygulamalarında önemli bir katkı sağlamıştır. Ben yazmaktan siz okumaktan bıktınız ama ne yapalım ki yazmak zorundayız. İşte AKP döneminin hizmet ve başarılar yüklü karnesi
          2002 te bir    ABD Doları 1.320.000 TL  iken 4.012.000 TL ye çıkmıştır. Artış 3 mislidir
          2002 te    Bir gram altın. 18.000.000 TL den 176.000.000 TL ye çıkmıştır. Artış 10 mislidir
          2002 te    Bir çeyrek altın. 24.000.000 TL den 280.000.000 TL ye çıkmıştır. Artış 12 mislidir
          2002 de  asgari  ücretle 10 çeyrek altın  alınırken bu gün asgari ücretle 5 çeyrek altın ancak alınabilmektedir.
 
Gelelim sayın Bahçeli’nin demokrasimize hizmet ve katkılarına.
1. AKP yi iktidara getiren 2002 erken seçimini  o istemiştir. 
2. Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçiminde inanılmaz bir destek vermiştir.  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Anayasa gereği ilk iki turda gerekli 2/3 çoğunluğu o sağlamıştır. 
3-Demokratik parlamenter sisteme  son veren 2017 Nisan Anayasa değişikliklerini AKP ile birlikte hazırlamışlar çok az bir oy çoğunluğu ile TBMM den geçirmişler. 2.500.000 adet mühürsüz zarfları geçerli sayarak referandum sonuçlarını etkilenmesinde büyün bir destek ve yardım sağlanmasına o sessiz kalmıştır. 
Şimdi AKP ile birleşerek baskın seçim istemiştir. Böylece  huylunun huyundan vazgeçmediği tescil edilmiştir. Sayın Bahçeli milliyetçilik yukarıdaki tabloyu desteklemek değildir. Yukarıdaki tabloya itiraz etmek ve mücadele etmektir. Atatürk günündeki gibi bir ABD dolarını 80 kuruş. yapmaktır. Bu baskın  seçimde Türk milleti düşmanla işbirliği yaparak düşman paralarını 4.000.000 defa büyütenlere 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi tarihi bir tokat daha atarak dur diyecektir. Türk milletine yeniş zaferler gerekir ve yakışır. 
 
 
28 Şubat Karaları Nedir?
 28 Şubat davaları sonucunda akla hayale gelmedik cezalar yağmur gibi yağdırılmıştır. Bir astsubayı için özel kanun çıkaran AKP genel başkanımız memleketimizin genelkurmay başkanı içim kılını bile kıpırdatmamıştır. Kınama fiilinin 3 zamanda söylemekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
Kınadık. Kınıyoruz. Kınamaya devam edeceğiz.
28 Şubat nedir bir hatırlayalım.
1- 28 Şubat bir devlet işlevidir. Devlet organlarının meşru bir işlevidir.                                 
2- Cumhuriyetimize karşı bazı gaflettekilerce girişilen saldırıların tümüne karşı alınmış önlemlerdir. 
3- Burada Cumhuriyet hükümetinin zor kullanarak devirmeye teşebbüs sucunun aranması akıl tutulmasından başka bir anlama gelmez. Çünkü ne gemi kaldırılmış, ne piyadeler bir yere saldırmış, ne savaş uçağı uçurulmuş ne de tanklar bir yere saldırarak ateş açmışlardır.
4- Yargılananlar Genelkurmay başkanıdır kuvvet komutanıdır. Normal bir adli mahkemenin bu suçluları yargılama yetkisi yoktur. Anayasa madde 148
5- Eylemsiz suç olmaz. Burada teşebbüs eylemi teşebbüs fiili yoktur.
6-28 Şubat adı üstünde 28 Şubat 1997 dir. Hükümet 28 1997 Haziran 1997 de TBMM kararı ile değiştirilmiştir. 3 ay devam eden bir müdahale olmaz.
7- Devlet  görevlileri görevlerini yerine getirirken görevle ilgili suç işledikleri takdirde işlenen suç bu şekilde  vasıflandırılamaz. Suç olarak algılansa bile en fazla görevi kötüye kullanmak suçu olur ki; bu suçun zaman aşımı ve ceza yaptırımı bu değildir. Cumhuriyetimiz ve yargımız 14 Mayıs 1950 den sonra gelen tün iktidarlar tarafından hukuk dışında gösterilmesi ve hukuk dışı zorlamalarla küçük düşürülmesi AKP döneminde tavan yapmıştır.   Anayasamızın 148. maddesine karşın yargılamanın sıradan bir adliye ceza mahkemesinde görülmesi apaçık hukuk ve hak ihlalidir.  Sözün adaletin devletin hukukun anayasanın aklın mantığın tarihin TSK'nın TBMM'nin hükümetin bittiği yerdeyiz. Bu hiç bir hukuk kalıbına sığmayan kararların kaldırılması için  başta bu kararlara imza atan hakim ve savcılar dahil herkesin elinden geleni yapması gerektiği günlerdeyiz. Cezayir kurtuluş savaşçılarından yazar Franz Fanon'un " Herkesin kurtuluşu için hereksin savaşa girmesi gerekir. Her seyirci ya bir alçak ya da bir korkaktır. Dediği günlerden geçiyoruz.