Günümüzde, teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte insanlık olarak birçok alanda büyük adımlar atıyoruz.
Ancak bu gelişmelere paralel olmayarak bazı konularda geri kalmaya devam ediyoruz: Temel görgü kuralları ve toplumsal normlar.
Nezaketin yok oluşu
Bir dolmuşta nasıl oturacağını bilmemek, topluluk içinde yüksek sesle konuşmak, ortak kullanım alanlarında hijyene dikkat etmemek gibi basit gibi görünen davranışlar, aslında bir bütünün parçaları. Bu tür davranışlar, sadece kişisel bir sorun olmakla kalmayıp, tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir sorun haline geliyor.
Hayatımızın her alanında uyguladığımız görgü kuralları, bugün ne yazık ki pek çoğumuz için önemini yitirmiş durumda. Oysa ki, medeniyetin temel taşlarından biri olan nezaket, karşılıklı saygı ve hoşgörü, sağlıklı bir toplum yaşamının olmazsa olmazlarıdır.
Kaybedilen değerlerin faturası
İş yerlerinde, ofislerde, toplu taşıma araçlarında, kısacası hayatın her alanında karşılaştığımız bu durum, toplum olarak ne kadar yozlaştığımızın bir göstergesi. Herkesin evi gibi davrandığı bu ortamlarda, ortak alanların korunması ve herkesin rahat etmesi için belirli kurallara uymak gerekiyor.
Bu durumu değiştirmek için bireysel olarak üzerimize düşen görevler var. Öncelikle kendi davranışlarımızı gözden geçirmeli ve çevremizdekilere örnek olmalıyız. Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren görgü kurallarını öğretmeli ve onların topluma duyarlı bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmalıyız.
Bir tutam hoşgörü
Unutmayalım ki, medeniyetin ilerlemesi sadece teknolojik gelişmelerle ölçülmez. Asıl önemli olan, insan ilişkilerinin kalitesidir. Nezaket, hoşgörü ve saygı dolu bir toplumda yaşamak hepimizin hakkı.