Günümüzde sıklıkla duyduğumuz bir yakınma var: Hiç kimse mutlu değil. Peki, neden herkes memnuniyetsiz?
Sosyal medyadan sokak sohbetlerine kadar her yerde bu duyguyu yansıtan paylaşımlar, yorumlar görüyoruz.
Modern hayatın yükü
Mutsuzluğun kaynakları kişiden kişiye göre değişse de özünde temel sorunlar yatıyor. Kıyaslama kültürü de bunlardan biri. Sosyal medya, sürekli olarak mükemmel hayatlar yaşanıyor yanılsaması yaratıyor. Bu da insanların kendi hayatlarını başkalarıyla kıyaslamasına ve insanların kendini yetersiz hissetmesine neden oluyor. Sosyal medyanın artırdığı materyalizm, maddeye düşkünlük, daha fazla şeye sahip olma isteği; tatminsizliğe neden oluyor. Maddi zenginlik, mutluluğun anahtarıymış gibi algılanıyor.
Tükenmişlik çağı
Hayatın keşmekeşi içerisinde sürekli bir koşturmaca içinde olmak, anı yaşamayı zorlaştırıyor. Stres ve tükenmişlik, mutluluğun önündeki en büyük engellerden biri haline geldi. Tüm bu zorluklar arasında beklentilerin yükselmesi de memnuniyetsizlik nedeni olabiliyor. Geçmişe göre imkânlar artsa da beklentiler de aynı oranda yükseldi. Bu da mutsuzluk duygusunu artırabiliyor.
Var olmanın mutluluğu
Peki, bu kadar mutsuzluk içindeyken, mutluluğa nasıl ulaşılabilir? Sahip olunan şeylere odaklanmak, mutluluk düzeyini artırırken anı yaşamak, gelecek kaygıları ve geçmiş pişmanlıkları bir kenara bırakıp, şu anın tadını çıkarmak da son derece önemlidir. Bazen fark edilmese de var olan şeylerin mutluluğu yoklukta anlaşılıyor.
Mutsuzluk karmaşık bir duygu ve tek bir nedeni yok. Ancak mutsuzluğun gerçek nedenlerini anlamak ve çözüm yollarını denemek, daha mutlu bir hayat sürmeye yardımcı olabilir. Çünkü mutluluk varış noktası değil, bir yolculuktur.