Amerikan dış politikası ÇÖZÜMSÜZLÜK üzerine kuruludur. Amerika, uluslararası sorunları çözmez. Aksine, yeni sorunlar yaratır. Zira, Amerika’nın hedefinde DOLAR ile dünyayı idare etmek yatıyor.
Amerika denildiği zaman, Amerikan devleti anlaşılmamalıdır. Zira, Amerikan dış politikasına, Amerikan Devleti karar vermez. Kararı, FED adındaki bankanın ortakları verir. Zira, dolar bankerlerin parasıdır. Amerikan devletinin dolar basma hakkı yoktur. Amerikan Hükümeti, doları faiz karşılığı kullanır.
Dolar ile dünyayı idare etmeye çalışan güç, ULUSLARARSINDA HUZUR istemez. Devamlı kargaşa çıkarır. Zira, kargaşa sırasında uluslar güvenlik sorunuyla karşılaşırlar. Rezerv para olarak daha çok doları kasalarında tutarlar. Dolar karşılıksız kağıt para olduğu için, dolar basan bankerler kağıt ve mürekkep maliyetine dolar üzerinden para kazanır.
Ortadoğu’da çibanbaşı, İsrail’dir. İsrail 1948 de devlet olmanın sorunlarını yaşıyor. Bu sorun, Orta Doğuyu karıştırmaya yetiyor.
İkinci sırada İran var. Amerika, Suudi Arabistan’ı, İran sayesinde kontrolünde tutuyor. İran Şii yayılmacılığından vaz geçmez. Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ve Yemendeki Şiileri destekler. Suudiler, İran korkusu yüzünden, paralarını Amerikan silahlarına ve dolara yatırır. Kazançlı çıkan Amerika’dır. Bu nedenle Amerika İran’ı yok etmez. Kullanmaya devam eder.
Üçüncü Sırada Kuzey Kore var. Japonya’yı, Kuzey Kore’yi kullanarak kontrolünde tutar. İkide bir Kuzey Kore Liderinin meydan okumasından, Amerika aşırı zevk alır. Aralarındaki atışma şovdan ibarettir.
Dördüncü sırada Rusya var. Amerika, düşman yaratmadan, Avrupalıları kendi saflarında tutamayacağını, bilir.
Şimdi yeni bir düşman yaratıyor. Bu düşman Çin. Nitekim, Nato'nun geçen yılki son toplantısında ''hedef olarak Çin'' gösterildi. Amerika düşman yaratmadan yaşayamaz. Amerikan silah sanayi ve dolar bu sayede ayakta kalıyor.