1982 Anayasası Madde 35: “Devlet vet Kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullerle kamulaştırmaya… yetkilidir.”
1982 Anayasası düzenlendiği dönemin etkisiyle devletçi bir yapıya yönelerek, hakların sınırlanması açısından kanun koyucuya önemli yetkiler tanımıştır. 1961 Anayasasında sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler arasında yer bulmuşken, 1982 Anayasasıyla kişinin hak ve ödevleri bölümünde düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu Madde 683: “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.”[1]
Türk Medeni Kanununda Mülkiyet Hakkının tanımı yapılmayıp, ilgili hükümle mülkiyet hakkının içeriğinin ne olduğunu belirleme yoluna gidilmiştir. Ulusal hukuk olarak dikkate alacağımız düzenleme olarak Anayasayla birlikte TMK’nın dikkate alınması esastır.
[1] Mutlu Dinç, Pelin Pala-Kaya, Türk Medeni Kanunu, sf 219