Cumhuriyet devlet yönetim biçimi olup "yasaların üstünlüğü " prensibine dayanıyor. Cumhuriyet idarelerinde hiç kimse yasaların uzerinde olamaz ve olamıyor.

Yasaları oluşturma biçimi Cumhuriyete şekil veriyor. Avrupa'da Krallar Aristokratik Cumhuriyet ile meşrulaştırıldı. Devrimciler ise Askeri ve Bürokratik Cumhuriyet ile kendilerini meşru kıldılar. Siyasal toplumu bir arada tutmayı başardılar.

Demokrasi ise Devlet idaresini ele geçirme yöntemi olup eşitlik ideasına dayanıyor. Toplumda herkes eşit sayıldığı zaman, siyasal toplumu birbirine bağlayan hiyeraşik bağlar çözülüyor. Toplumsal ayrışma başlıyor.

Daha fazla Cumhuriyet siyasal toplumu bir arada tutuyor. Daha fazla demokrasi talebi siyasal toplumu ayrıştırıyor.

Günümüzde demokratik sistem çok partili düzen ile işliyor. Siyasi Partiler toplumda ayrışma yaratıyor. Her siyasi parti kendine taban oluşturmak adına bizden olanlar ve "ÖTEKİLER" kavramını sürekli işliyor. Siyasal toplumda kutuplaşmalar başlıyor. Demokrasi uygulayacağım derken toplum anarşiye meylediyor.

Anarşi ortaya çıktığı zaman toplumu bir arada tutmak isteyen siyasal otorite "devletin bekasını" gerekçe gösteriyor ve şiddete baş vuruyor. Yasaların üstünlüğü prensibi ortadan kalkıyor. Diktatörlük ortaya çıkıyor.

Siyasal toplum Cumhuriyet ve demokrasi arasındaki bağı koparmadan çözümü Demokratik Cumhuriyette buldu. Batı toplumları Aristokratik Cumhuriyetten "Demokratik Cumhuriyete" geçti. Kuruluş aşamasında Demokratik Cumhuriyeti uygulayan tek ülke Amerikaydı.

Biz ise halen "Askeri ve Bürokratik Cumhuriyetin " oluşturduğu anayasa ile idare ediliyoruz. Demokratik Cumhuriyete bir türlü geçemiyoruz. Zira siyasi partiler demokrasi adına toplumu ayrıştırmayı maharet sayıyor.

Milattan önce 4. Yüzyılda Yunanlı Filozof Platon'un dediği gibi "Siyasal toplum eğitimli kişilerden oluşmadığı taktirde cahil demogoglar seçim kazanır. Siyasal yapı oligarşiye dönüşür".

Platon'un talebesi Aristo'ya göre;

"Oligarşik iktidar önce zenginliğini artırır, siyasal gücü kaybetmemek için yasal düzenlemeler yapar, siyasi otoriteyi kaybetmemek amacıyla her türlü eyleme baş vurur...."

2400 yıl önce Platon ve talebesi Aristo'nun sözleri günümüz dünyasında yaşanmaya devam ediyor.

Demokrasi, cahil demogokları iktidar yapıyor. Demogoklar demokrasiyi halk hizmeti olarak görmüyor, kendi çıkarına kullanıyor. Önce etrafıyla birlikte zenginleşiyor. İktidarda kalmak için her yolu deniyor.

Ancak, halkın daha fazla Cumhuriyet ve daha fazla Demokrasi talepleri durmuyor.