İnsanoğlu "düşüncenin nerede oluştuğunu" arar olmuştur. Bulduğunu sandığı olguya göre "İnanç Sistemleri=din" şekillenmiştir.
Düşüncenin tarihi serüveni üçe ayrılıyor. Düşüncenin “kalpte oluştuğu” dönem. Düşüncenin “ruhta oluştuğu” dönem. Düşüncenin "beyinde oluştuğu" dönem olarak safhaları ayırabilir ve özetleyebiliriz.
1. Düşüncenin Kalpte Oluştuğuna İnanılan Dönem.
Antik Mısır'da, düşüncenin kalpte oluştuğuna inanılıyordu. Bu inanış biçimi, günümüz kadar gelmiştir. Kötü kalpli adam, kalbim sana âşık gibi söylemlerin kaynağı antik Mısır’dır.
Antik Mısır medeniyetinde "Din" ya da inanç sistemleri, kalp esas alınarak prensibe bağlandı. Hesap Tanrısı Anibus "ölen kişiyi kalbi ile sorumlu" tutuyordu. Terazinin bir kefesine ölünün kalbini koyuyor, diğer kefesine kuş tüyü koyarak tartıyordu. Ölünün kalbi kuş tüyünden hafif ise "aydınlıklar diyarına" gönderiyordu. 
Bu inanç sistemi M.Ö. 4. yüzyıla kadar devam etti.
2. Düşüncenin Ruhta Oluşması.
Bundan 2400 yıl önce, M.Ö. 4. yüzyılda yaşamış, ünlü Yunanlı Filozof Platon ölümsüzlüğü arıyordu. Ruh ile ölümsüzlüğün elde edilebileceğini öne sürdü. 
Platona göre "Ruh, ölümsüzlük âleminden dünyaya gelmiş ve insan bedenine girmiş. Geri dönmeye çalışıyor. Yeterli bilgiyi elde ettiği zaman, tekrar ölümsüzlükler diyarına geri dönecek" diyordu. 
Ruhun bilgi edinmesi "düşüncenin ruhta oluştuğuna" karine sayıldı. Kalp ile düşünme dönemi sonlandı. Ruh ile düşünme dönemi başladı. Ruh düşündüğüne göre sorumlu olmalıydı.
Ruh kavramı, Yahudi Tarikatlarında 400 yıl tartışıldı. Yahudi anadan doğma Hz İsa "Ruhun hesap vereceğini ve iyilerin cennete gideceğini" söylüyordu. Bunu gören Yahudi Din adamları panik oldular ve bahane üreterek Hz. İsa'yı çarmıha gerdirdiler. Fakat ruh kavramı "din adamları için" kurtuluş oldu.
3. Düşüncenin Beyinde Oluşması Dönemi.
Bu dönemin tarihi yüz yılı geçmez. Önce meselenin farkına tıp doktorları vardı. Günümüzde sıradan insanlar "düşüncenin beyinde oluştuğunu" biliyor. Beyin durduğu zaman düşünce de yok oluyor.
Düşüncenin "beyinde oluştuğunu fark eden" insanlar, Deizm denilen yeni bir inanç sitemi ile olguları açıklıyor.