Nitekim son iki yıldan beri Türk ekonomisi %3 oranında büyüyor. ölçü olarak alınan ABD ekonomisi ise %3 den fazla büyüyor. ABD'nin fert başına düşen gelirinin %20 sini aynı oranda büyüsek dahi yakalamamız mümkün olamıyor.
Zira mutlak rakamlara göre fark çok büyük. ABD % 3 büyüdüğü zaman hasılasında 500 milyar dolar artış ortaya çıkıyor. Türkiye %3 büyüdüğü zaman 25 milyar dolar ilave hasıla üretiyor.
Ülkemizde kesimler arası gelir transferi yapan bir düzen kuruldu. Bu düzen kırılmadığı taktirde orta gelir tuzağından kurtulmamız mümkün olamaz. Kaynaklar kesimler arası dağıtılıyor. Devlet bu dağıtımda aracılık yapan kuruma dönüştü.
Kolay para kazanmanın getirdiği verimsiz gösteriş yatırımları ve yurt dışına para transferi halkın gözü önünde yapılıyor.
Hükumete yakın olanlar ya AVM inşaatı yapıyor. Ya da Türkiye'de kazandıkları paraları yurt dışına kaçırıyor. Daha bir hafta önce Hükumete yakın bir şirket 6 milyar doları İngiltere'ye götürdü.
Ülke tasarruf yetersizliği nedeniyle sanayi yatırımlarına kaynak ayıramıyor. Sanayi üretimi yapmak ve sanayide başarılı olmak mümkün olamaz hale geldi. Sanayiciler vasıtalı vergileri toplayan vergi dairesi gibi çalışıyor.
Müteşebbis sanayi yatırımlarını tercih etmiyor. Devlet ve yerel yönetimler sanayicilere yardımcı olmuyor. Ulusal hasıla içerisinde sanayinin payı %26 dan %19 lara düştü. Sanayi rekabet gücünü kaybetti.
Yabancı sermaye sadece emek yoğun sektörlerde yatırım yapıyor. Elde ettiği Katma değeri fatura yöntemiyle yurt dışına çıkarıyor. Bu nedenle ticaret hadleri aleyhimize işliyor ve ekonomi cari açık veriyor.
Katma değeri yüksek mal sanayide üretilebiliyor. Sanayi bu şekilde muameleye tabi tutulduğu için ülke ekonomisi orta gelir tuzağına yakalandı.
Türkiyeyi üretimde ve bölüşümde zor günle bekliyor.