Son Kürt isyanı 30 yıldır devam ediyor. Her yol denenmiştir. Kuvvetin ağır bastığı dönemlerde siniyor. Biraz müsamaha gösterildiği zaman şiddet yeniden başlıyor. Kökü bir türlü kurutulamıyor.
Başarısızlığın gerisinde demokratik sistem yatıyor. İktidar olmak isteyen siyasal partiler Kürtlere taviz veriyor. Ayırımcı Kürtler bu tavizi sonuna kadar kullanıyor. Siyasal toplumda egemen iki kuvvet ortaya çıkıyor. Devletin kendini koruma güdüsü tekrar devreye giriyor ve kan akıyor.
Bu kez durum farklı. Sn. Cumhurbaşkanı kararlı görünüyor. Emniyet kuvvetlerine "vur emri" verdiğini ve sorunun çözümü için kuvvet kullanımının "kıyamete kadar" devam edileceğini açıkça söylüyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin teknik donanımı ve tecrübesi çok yüksek. Yeni ve etkin teknolojik silahlar kullanıyor. Teröristlerin yeri havadan tespit ediliyor. Güdümlü füzeler ile uzaktan hedef vuruluyor.
Eskiden bu silahlar dışarıdan satın alınıyordu. Yabancılar silah kullanımına teknolojik engeller koyuyordu. Şimdi kendimiz üretiyoruz.Teröristlerin bu kuvvete karşı durması mümkün değil.
Bu aşamada PKK'nın silah bırakmadan başka çaresi yok. Bırakmaz ise son ferdine kadar telef olması kaçınılmaz.
Şimdi demokrasi Kürtlerin aleyhine işliyor. PKK'yı bitiren siyasal parti milliyetçi oyları kazanır. Ak Partinin iktidar olabilmesi ise milliyetçi oylardan geçiyor.
Bu nedenle son Kürt isyanı çok kanlı şekilde sonlanıyor.