Belediye Başkanları istifa ediyor. Tartışma "seçim ile gelenin, seçim ile gitmesi" konusu esas alınarak yapılıyor. Meseleyi, milli iradeye kadar götürenler var.
Önce "Milli İrade" ne demek onu açıklamak lazım.
Milli İrade, Demokratik Cumhuriyetin meşruiyet ideasıdır. Halk temsilcilerinin, muhalefet ile birlikte oluşturduğu toplu temsili ifade eder. Tek başına bir siyasal partinin iktidar olması ya da yüzde elliden daha çok oy alarak temsilci çıkarması, Milli İradeyi temsil edemiyor. Mutlaka muhalefet temsilcilerinin de olması gerekiyor.
Demek ki milli irade, muhalefet ve iktidar temsilcilerinin oluşturduğu Meclislerde gerçekleşiyor. Milli irade, seçilmişlerin toplu olarak yarattıkları bir olgu. Seçilmişlerin bireysel olarak istifa etmelerinin Mili İrade ile alakası yok.
Çok Partili Demokratik Sistemle de "Parti Disiplini" kavramı vardır. Siyasi Partiler "Parti Disiplinine uymayanlar hakkında yaptırım" uygular. Siyasal partinin ideasına uymak lazımdır. Bu ideaya uymayan kişi hakkında disiplin cezaları verilir. Partiden istifa mekanizması da bunlardan biridir.
Seçildiği makamdan istifa ise seçilmişin taktirindedir. Ancak, Belediyecilik uygulamasında grubu olmayan Belediye Başkanının işi zor. Arkasında partiden seçilmiş destekçileri olmadığı zaman Başkan kolay çalışamaz.
Seçilmişin suça bulaşması ayrı bir konu. Mutlaka yargılanması gerekir. Anglo Sakson Hukuk Sisteminde "suçu kabul ederek anlaşma yoluna gitmek" mümkün. Anlaşma yollarından birisi de istifa müessesidir.
Biz Kara Avrupası Hukukunu seçtik. Pişmanlık yasası gibi istisnalarımız var. Benzer bir uygulamayı "istifa eden Belediye Başkanları" sayesinde Siyasal Sisteme kazandırıyoruz.
Bununla beraber, müstafi başkanların cezai muafiyeti söz konusu olamaz. Zira, suça bulaşmış olanların istifa ile yargılamadan kurtulacaklarına ilişkin her hangi bir yasal hüküm yok.
Hukuk devletinde, yasal kurallar işlevini sürdürür. Muhalefetin meseleyi, siyasal açıdan söyleme dökmesi hukuki sonuç getirmez. Müstafinin suçu varsa, muhalefetin görevi laf üretmek değil, yargıyı harekete geçirmektir.
