Siyaset bilimi doğrulamıştır. Diktatörler geledikleri gibi giderler.
1970 yılında darbe ile iktidarı ele geçiren ESAD AİLESİ, 2024 yılına kadar, Suriyeyi Dikta Rejimi ile idare etti. İki gün önce son diktatör ESED ülkeyi terk ederek RUSYAYA sığındı. Diktatörlük bitti. Yeni bir düzen kuruluyor.
Kurulmakta olan düzenin yaşaması için, sosyoloji ve siyaset biliminin gereklerine uymak şart. Aksi taktirde, yeni bir diktatörlük ortaya çıkabilir. Suriye başladığı yere geri döner.
Nedeni ise, Suriyenin SOSYOLOJİK yapısından kaynaklanıyor. Sosyolojik yapıyı iki etken belirlemiş durumda. Bunlar din-mezhep ve etnisite dir. Sıralayalım:
1. Suriyede dini ayrılık var. Müslümanlar ve Hristiyanlar, 1096 HAÇLI SEFERLERİNDEN beri bir arada yaşıyor.
2. Suriyedeki Müslümanlar SÜNNİ VE Şİİ olarak ayrışmışlar. Bu ayrışma 1400 yıldan beri devam ediyor.
3. Arap kültürü etkin olduğu için, HAÇLILAR araplaşmış. Kendilerini Hristiyan Arap olarak tanımlıyor. Bunların içinde Nasturiler ve Asuryanlar var. Arapça konuşuyorlar, dinleri aynı ve fakat etnik ayırımcılık ağır basıyor.
4. Ermeniler var. Ermeniler Gregorian Hristiyan olmalarına rağmen, kültürlerini yaşatmışlar. Araplaşmamışlar. Ermenice konuşuyorlar.
5. Nusayriler var. Nusayrilere ARAP ALEVİSİ de deniliyor. Nüfusun yüzde onunu oluşturan Nusayrilerin kökeninde ALEVİ TÜRKMENLER ve ALEVİ ARAPLAR var. Mezhep ekseninde kaynaşmışlar ve NUSAYRİ kültürünü oluşturmuşlar.
6. Dürziler var. Fatimi Hanedanı döneminde ortaya çıkmış monoteist bir tarikat. 1016 yılından beri yaşıyor. Din etkisiyle, sosyolojik yapıları etnisiteye dönüşmüş. Sosyolojik olarak kemikleşmiş, ayırımcı yapı taşıyorlar.
7. Ezidiler var. Ezidiler dini bakımdan zerdüşlükten ve Mezopotomya dinlerinden etkilenmişler. Kürtçe kınuşuyorlar. Ancak, kendilerini EZİDİ olarak tanımlıyorlar.
8. Sünni KÜRTLER var. Bunlar, ŞAFİ MEZHEBİNİN etkisinde kalmış Müslümanlar. Kürtçe konuşuyorlar.
9. Şii Kürtler var. Bunlar, İran Şiilerinin etkisindeler. Merkez olarak İranın Rey kentini görüyorlar.
10. Türkmenler var. Yerleşimleri dağınık. En çok Türkmendağı, Halep, İdlip ve Türkiye sınırı boyunca Iraka kadar uzanıyor.
Suriyenin etnik ve dini yapısındaki farklılık, ancak ve ancak LAİK DEVLET DÜZENİ ile giderilebilir. Zira LAİK DEVLET her türlü inanca ve etnisiteye eşit mesafede duruyor. Eşit vatandaşlık ilkesine dayanıyor.
Suriye LAİK DEVLET DÜZENİNE geçmedikçe İSTİKRARLI bir siyasi yapı oluşturamaz. Her hangi bir etnisite ya da mezheb mensupları egemen olur ise, tekrar DİKTATÖRLÜK ortaya çıkabilir.
ŞİNASİ KARA