1919 yılında PARİS DÖRTLÜSÜ “Türkleri yok etme, edilemez ise Orta Asyaya sürme” kararı almış idi. Sorun kararın nasıl uygulanacağından kaynaklanıyordu.
Fransızlar, Afrikadaki sömürgelerini bahane etti. İtalya “Antalya bölgesi bana yeter” deyiverdi.
Öncülük yapan İngiltereyi derin bir düşünce aldı. Zira, Gazze savaşı sırasında, Müslüman Hintliler (şimdiki Pakistanlılar) savaşmadılar. Savaşmak istemeyen Müslüman askerleri, topun ağzına bağlayıp idam ettiler. (Topun ağzındaki) kavramı bu uygulamadan geliyor. Topun ağzına bağlanıp, top mermisi ile param-parça edilen idamlara rağmen, Müslüman (Pakistanlı) askerler savaşmadı.
Müslüman askerlerin direncini gören İngiltere Anadoluya asker göndermekten vaz geçti.
Paris dörtlüsü “Türkleri yok etme kararını” VEKALET YÖNTEMİ ile uygulamaya karar verdi.
“Türkleri yok etme” kararını, önce YUGOSLAV KRALINA götürdüler. Yugoslav Kralı “insan haklarına aykırı” diyerek ret etti.
YUNAN KRALINA götürdüler.
Yunan Kralı “çağın İskenderi olma hayali” ile yanıp tutuşuyordu. Kabul etti. Ancak, Yunan Genel Kurmay Başkanı IOANNES METAKSAS “olmaz” diye karşı çıktı.
Kral, nedenini öğrenmek istedi.
Yunan Kurmay Başkanı Metaksas “Osmanlının silah bırakması, sizleri yanıltıyor. TÜRKLERİN GÖRÜNMEZ ORDULARI VARDIR” diyerek itirazına açıklık getirdi.
Yunan Kralı, itiraz eden Ioannes Metaksası görevden aldı. Batı destekli Yunan ordusu, 15 Mayıs 1919 günü İzmirden işgale başladı.
Metaksas haklı çıktı. Türklerin görünmez orduları, ULU ÖNDER ATATÜRK tarafından görünür hale getirildi. İşgalci yunanlılar 9 Eylül 1922 günü İzmirden denize döküldü.
Çok geçmeden Yunanistanda dar ağacı kuruldu. Haksız savaşa karar verenler ve savaş suçu işleyenler idam edildi. İskender olmak hayalindeki Yunan Kralı, kaçarak paçasını kurtarabildi.