İMF rakamlarına bakıldığı zaman, ABD dünyanın zengin ve refah ülkesi olarak gözüküyor. Ancak realitede durum böyle değil.
Uzun yıllar Amerika’da bulundum ve gözledim. Standart Amerikalının saat ücreti 7,5 dolar. Amerikalı günde 60 dolar ayda 1800 dolar ücret elde ediyor.
İMF rakamlarına göre, Amerikalının fert başına geliri 50 bin dolar civarı da seyrediyor. Asgari ücretten karı-koca çalışsa bu rakama ulaşamıyor. Üç kişilik bir ailede ortalama gelir 15 bin doların altına düşüyor.
Daha da kötüsü, 20 milyon Amerikalının hiç geliri yok. Onlara EVSİZ (HOMELESS) deniliyor.
Oğlum Amerika’da Mimar. Ödüllü Mimar. Şirketler onu istihdam etmek için yarışıyor. İki çocuğu var. Karısı mimar ama, çocuklara bakmak zorunda. Zira alacağı ücret, bakıcı parasını ödemiyor. En yüksek maaşı alan oğlumun gelirini dörde böldüğüm zaman, Amerikan gerçeği ortaya çıkıyor.
Amerika'da kişi başına 50 bin dolar gelir hayal ürünü. IMF yalan söylüyor olamaz. Ortada kazanılan bir para olmalı. Evet var.
Parayı Finans kesimi kazanıyor. En büyük kazanç, uluslararası sermaye piyasası, silah ve ilaç ticaretinden geliyor. Kazanılan paranın yüzde 60'i küçük bir azınlığın zenginliğini artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Halka yansımıyor.
Amerikan toprakları zengin. Gıda fiyatları düşük kalıyor. Enerji fiyatlarındaki düşüklük, kazanılan paranın satın alma gücünü artırıyor. Asgari ücretli kesim dahi gelirinden memnun oluyor. Bu aldatmaca, son yıllara kadar devam etti. Artık Amerikan halkı bu kandırmacaya inanmıyor.
Yılda 20 bin doların altında gelir elde eden vatandaş, nerede benim 30 bin dolarım diye soruyor.
Amerikan toplumu 72,5 milletten oluşuyor. Toplumu bir arada tutan güç ''ekonomik çıkar'' ilişkisidir. Bu çıkar ilişkisi bozulduğu zaman, ortada ne Amerikalı kalır ne de Amerika.
Amerikalı Profesör bir arkadaşım ''Amerikalı tezgaha bakar. Çikolata yoksa, ya da çikolata alacak parası yoksa, tezgahı yıkar'' diyor. Doğru söylüyor.