Toplumun gelişme aşaması tarım, sanayi ve bilgi toplumuna göre şekilleniyor. Her gelişme aşamasının içerisinde kendine özgü farklıklar var.;
Örneğin tarım toplumunu; avcılık, toplayıcılık, çobanlık ve yerleşik biçiminde ayırmak mümkün. Sanayi toplumunu, sanayi devrimi, buharlı makine kullanımı, elektirk enerjisi kullanımı, yapay beyin kullanımı aşamalarına gore ayırmak mümkün.
Ufukta, bambaşka bir insanlık medeniyeti görünüyor. Adına bilgi toplumu diyoruz.
Sosyolojik akıl, medeniyet aşamalarını hızlı geçmek amacıyla, arada bir devrim yapıyor. Çünkü, toplusal gelişme statikoysa hapsoluyor. Gelişme duruyor.
Tarım toplumu aşamasında, din kuralları ve din adamları toplumun gelişmesini statikoya hapsediyor. Kendi kendine bu hapishaneden kurtulmak mümkün değil.
Doğal gelişme nizamı, statikodan kurtulmak üzere emniyet süpapları kurmuş.
Tarihte ilk örneği, M.Ö. 1350 yIlInda yaşandı. Mısır Firavunu Akhenaton "toplumsal gelişmeyi hızlandırmak" istiyordu. Zira, toplumun yarısı rahip olmuş, yan gelmiş yatıyordu. Toprakta çalışan halk yığınları güç geçiniyordu.
Akhenaton, Nil ağzından gelen barbarların, ülkeyi talan etmesini fırsat bildi. Rahipleri asker yaptı. Barbarları ülkeden kovdu. Eski düzene dönülmemesi için tarihte ilk defa "Tek Tanrılı Dini" icat etti ve Mısır'da uyguladı. Ancak başarılı olamadı. Bir süre sonra rahipler, Akhenatonu katlettiler. Eski düzene geri döndüler.
Tek Tanrılı din daha sonra, Yahudilik olarak yoluna devam etti. Yahudiliği Hrıstiyanlık takip etti. Sonunda Müslümanlık geldi,
Akhenaton'un Tanrıya yakarış şiirini okuyunuz. Kur'andaki Fatiha Süresinin aynısı olduğunu göreceksiniz. Ikisi arasında 2000 yıllık bir zaman farkını göz önüne alınız.
Akhenaton'dan sonra 3000 yıl geçti. Dinler değişti. Ancak, toplumun statikoya hapsolma kuralı değişmedi.
En büyük sorun, Avrupa'daki Katolik Kilisesinden geliyordu. Fransa'da Katolik Kilisesinin toplum üzerindeki etkisi önlenemiyordu. Katolik Kilisesi Fransayı statikoya hapsetmişti.
Sonunda "toplum kendi içerisindeki süpabı" patlattı. Fransa 1789 Devrimini yapmak zorunda kaldı. Fransız devirmi ile kafası kesilen aristokratların sayısı yüzde onu geçmez. Yüzde 90 oranında, giyotin ile kafası kesilenler, papazlar ve din adamlarından oluşuyordu.
1789 devrimi sayesinde Fransa, Aydınlanma Çağına adım atabildi.