Ekonomik gelişme belli bir aşamaya ulaştığı zaman "orta gelir tuzağına" yakalanıyor. Günümüzde "orta gelir tuzağı" ABD'nin fert başına hasılasının yüzde 20 si ile ölçülüyor. Yaklaşık 10 bin dolar civarında fert başına hasılaya tekabül ediyor.

Yüksek katma değerli mal üretmeden "orta gelir tuzağından" kurtulmak mümkün olamıyor. Yüksek katma değerli mal üretimi ise bilgi ve inovasyon sayesinde gerçekleşiyor.

Bilgi, eğitim ile kazanılıyor. Yeni teknoloji bulmak ve bulunan teknolojiyi üretime uyarlamak inovasyon olarak tanımlanıyor. Bu nedenle inovasyon üretime yakın, bilgili kişiler tarafından "araştırma ve geliştirme" yoluyla elde edilebiliyor. Sorunun çözümü eğitime dayanıyor.

Avukat, muhasebeci, bankacı, hakim, vali, kaymakam, imam ve memur üretime katılmıyor. Fakat üretimden yüksek pay alıyor. Bu meslekleri öğreten okullar ile inovasyon yaratma imkanı yok. Gel gör ki Türkiye'deki okulların yüzde 99'u bu meslekleri öğretiyor.

Teknik Liselerde eğitim, üretim ile doğrudan koordineli yapıldığı zaman ekonomide mucizeler yaratılıyor. Teknik Liseler olmadan üretime katılma bilgisi ve inovasyon gerçekleşmiyor. Almanya ve Japonya'yı üretimde başarıya ulaştıran faktör Teknik Liseler idi.

Devletin amaç edindiği ve kaynak aktardığı "İmam Hatip Liseleri" ndeki eğitim ile üretimin teknik yapısını dahi anlamak mümkün değil. Teknik Liseleri ihmal eden Türkiye üretime yeni teknolojiler katamıyor ve "orta gelir tuzağından" kurtulamıyor.