Ekonomide önce gelir oluşur. İnsanlar çalışır ücret alır, emlak sahibi kira geliri toplar, toprak sahibi rant geliri kazanır, ticari işletmeler kar elde eder.
Elde edilen gelirin önemli kısmı tüketilir. Geriye tasarruf kalır. Tasarruflar, finans kapitali oluşturuyor.
Finans kapital, yani tasarruflar yatırıma gider. Sermaye birikimi sağlanır. Sermaye arttıkça, daha çok fabrika, daha çok makine ve daha çok iş yeri açılır. İşsiz iş bulur. Üretim artar. Refah artar.
Sorun, tasarrufların yani finans kapitalin maliyeti en düşük şekilde yatırıma gitmesinden kaynaklanıyor. Zira finans kapitalin maliyeti düştükçe, yatırım artıyor. Sanayi kapital ve üretim artıyor.
1. Bankacılık finans kapitali sanayi kapitale dönüştüren kurumlardır. Halkın tasarrufları, bankalarda birikiyor. Bankalar yatırımcıya kredi veriyor. Yatırımcı yeni makine donanım satın alıyor. Finans kapital sanayi sermayesine dönüşüyor. Bankacılık yöntemi pahalı. Zira, bankalar para maliyetleri üzerine kar ve risk payı koyuyor.
2. İşletmeler, ikici yöntem olarak Tahvil Piyasasını tercih ederler.Zira tahvil faizleri, banka kredilerinden daha ucuza gelir.
3. Kredi ile büyümek sınırlı kalır. Her işletmenin kullanabileceği maksimum bir kredi miktarı vardır. Daha fazlasını kullanamaz. Bu durum ekonomide, kaldıraç gücü diye tarif edilir. Kaldıraç gücü sıfırlanan işletmelerin, öz sermayeyi artırması gerekir. Öz sermayeyi artırmak için yeni hisse senedi düzenlenir.Hisse senetleri sermaye piyasasında pazarlanır. Menkul Borsası devreye girer.
Menkul Kıymetler borsasından, işletmeler yeni iş ortağı buluyor. Yeni ortaklar, yönetime katılmıyor. Sadece kardan pay alıyor. İşletme sahipleri yönetimi bırakmadan, sermayeyi kullanabiliyor.
Tasarufları, yatırıma aktaran Finans Piyasasını işler kılamayan ekonomiler, yatırımlar için kaynak bulmakta zorlanıyor. Düzenli işleyen sermaye piyasaları, yatırımın maliyetini düşürüyor.